DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/3658 E. , 2024/1080 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/3658
Karar No : 2024/1080
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 23/06/2022 tarih ve E:2016/44291, K:2022/5324 sayılı kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline, bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakları ile 100.000,00 TL manevi tazminatın işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/06/2022 tarih ve E:2016/44291, K:2022/5324 sayılı kararıyla;
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali ile bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemi yönünden davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine,
Davacının dava konusu işlem nedeniyle uğradığını iddia ettiği manevi zarara karşılık olmak üzere manevi tazminata hükmedilmesi istemi değerlendirildiğinde ise;
Manevi tazminatın, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracı olduğu, manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışının manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kıldığı, manevi tazminatın olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlayan bir tazmin aracı niteliğinde olması nedeniyle, yargı mercilerince takdir edilecek manevi tazminatın, ilgilinin zenginleşmesine yol açmayacak ve aynı zamanda idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak miktarda belirlenmesi gerektiği,
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının yargı mensubu olarak görev yapmakta iken FETÖ/PDY terör örgütüyle iltisak ve irtibatının bulunduğu ileri sürülerek meslekten çıkarılmasına dair işlemlerin Dairelerinin 23/06/2022 tarih ve E:2017/2295, K:2022/5322 sayılı kararıyla hukuka aykırı olduğunun saptanması karşısında, dava konusu işlemin sebep unsuru ve davacının üzerinden alındığı kamu görevinin niteliği de göz önüne alındığında, hakkında hukuka aykırı olarak tesis edilen işlemlerden dolayı davacının duyduğu elem ve ızdırabın kısmen de olsa giderilmesini temin amacıyla takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın meslekten çıkarılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, parasal ve özlük hak, maddi, manevi tazminat ve faize ilişkin taleplerin yasal dayanaktan yoksun olduğu, 685 sayılı KHK, Anayasa'nın 159. maddesinin 10. fıkrası ve 7075 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tam yargı davalarına karşı yargı yolunun kapalı olduğu, 685 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği 23/01/2017 tarihi öncesi için hiçbir şekilde parasal ve özlük hak, maddi ve manevi tazminat ve faize hükmedilemeyeceği, söz konusu taleplerin dava tarihinden itibaren dikkate alınabileceği ve faiz konusunda da yasal faizin dikkate alınabileceğine dair yerleşik Danıştay içtihatlarına aykırı taleplerin de kabulünün mümkün olmadığı, yasa koyucunun olağanüstü dönemlerde yapılan işlemler hakkında yürütmenin durdurulması kararının verilmesi yolunu kapadığı gibi bu zamanlarda işlem yapan kamu görevlilerinin de yaptıkları görevler ve aldıkları kararlar nedeniyle ileride sorumlu tutulmaması yönünde irade ortaya koyduğu, bu süreçte hem kişilerin, hem de alınacak kararların yasalarla güvence altına alındığı bir ortamda, ilgililer lehine manevi tazminata hükmedilmesinin mevzuata ve hakkaniyete uygun düşmeyeceği belirtilerek Daire kararının manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının temyize konu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi tazminat kişinin manevi değerlerinde meydana gelen eksilme ile duyulan acı, üzüntü ve sarsıntının bir miktar parayla kısmen de olsa hafifletilmesini sağlamak amacına yönelik olup, bir manevi tatmin aracıdır. Manevi tazminatın bu niteliği dikkate alındığında, belli bir zarar karşılığı olmayan yalnızca olay nedeniyle duyulan üzüntünün kısmen giderilmesi amacını taşımakta ise de, idarenin her hukuka aykırı işlemi nedeniyle duyulan üzüntü, manevi tazminata hükmedilmesi sonucunu doğurmaz.
Bir idari işlemin mevzuata ve hukuka aykırılığı, kural olarak hizmet kusuru sayılmakta ise de; her aykırılığın tazminat sorumluluğunu gerektirmeyeceği de idare hukuku ilkelerindendir. Bir işlemin herhangi bir yönden mevzuata ve hukuka aykırı görülerek iptal edilmiş olması, hizmet kusurunun varlığını kabule yetmez. Hizmet kusurunun oluşabilmesi için saptanan yanlışlık ve aykırılığın, hizmetin iyi kurulmadığını, düzenli işlemediğini gösterecek derecede ağır ve belirgin olması gerekir.
Buna göre, idarenin her hukuka aykırı işleminin manevi tazminat ödenmesi sonucunu doğurmayacağı açık olup, davacının dosyadaki durumu ve dava konusu işlemin tedbir niteliğinde bir işlem olması nedeniyle yukarıda yer verilen manevi tazminata ilişkin şartların oluşmadığı anlaşıldığından, davacının manevi tazminata ilişkin isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, Daire kararının temyize konu manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin kısmında hukuka isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Danıştay Beşinci Dairesinin 23/06/2022 tarih ve E:2016/44291, K:2022/5324 sayılı kararının, temyize konu davacının manevi tazminat talebinin yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü ile … TL tutarındaki manevi tazminatın davacıya ödenmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 15/05/2024 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın davacıya ödenmesine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!