WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 6. DAIRE

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/10645 E.  ,  2024/2713 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10645
Karar No : 2024/2713

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Merkez kadastronun … parsel sayılı taşınmazı ve çevresini kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin Gölbaşı Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının ve parselasyon işlemi sonucunda oluşturulan yeni ... ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen yapı ruhsatlarının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; parselasyon işlemi mülkiyet hakkını doğrudan ilgilendiren bireysel işlem olması nedeniyle bu işleme karşı tapuda kayıtlı taşınmaz malikleri veya diğer hak sahipleri tarafından dava açılabileceği, işlemin niteliği gereği malik olmayanların parselasyon işlemine karşı dava açma hakkı bulunmadığı, davacının iptalini istediği parselasyon işlemi kapsamında tapu ile malik olduğu bir taşınmazının bulunmadığı, davacının dava konusu parselasyon işlemi ile yasal ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı ve bakılan davayı açma ehliyetinin bulunmadığı ayrıca ... ada, 6 parsel sayılı taşınmaz için düzenlenen yapı ruhsatının taşınmaz malikinin talebi üzerine iptal edildiği ve mevcut bir yapı ruhsatı bulunmadığı, davacının dava konusu işlemlerin iptalini istemekte hukuken korunması gereken bir menfaatinin bulunmadığı sonucuna varılarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapı ruhsatının iptali bakımından, davalı idarece yapı ruhsatı düzenlendiğinin mahkemece tespit edildiği, bu durumda mahkemenin davanın ehliyet bakımından davanın reddi kararının gerekçesinin yerinde olmadığı, idarece düzenlenmiş bir yapı ruhsatının hak sahibinin talebi üzerine iptal edilmesi halinde davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, parselasyon işlemi bakımından, davacı tarafından 2011 yılında hisse satın aldığı … parsel sayılı taşınmazda 600 m2 hissesi olduğu, dava konusu parselasyon ile … parsel sayılı taşınmazın uygulamaya girdiği fakat davacının hissedar olduğu kısmın düzenleme dışı bırakıldığı, dağıtım cetvellerinde hisselerin geldi ve gittileri incelendiğinde de davacı haricinde hiçbir hisse sahibinin hissesinin tamamının düzenleme dışında bırakılmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu parselasyon işlemine konu düzenleme sahası içinde davacının taşınmazı bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, Merkez, … parsel sayılı Mogan Gölü kıyısında yer alan taşınmazın da bulunduğu alanda Gölbaşı Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile 3194 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca parselasyon yapılmış, parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada, ...İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla "...kapanan kadastral yolların Belediye adına tescil edilemeyeceği" gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, ardından Gölbaşı Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ve 2981/3290 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi uyarınca parselasyon işlemi yapılmış, bu karara dayanak teşkil eden 1/1000 ölçekli uygulama imar planının ve parselasyon işleminin iptali istemiyle açılan davada; 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine uyulmadığı, Mahkemece iptal edilen uygulamada geriye dönüş cetvelleri yapılarak kapanan kadastral yolların DOP oranından düşülerek yeni bir uygulama yapılmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar, Danıştay Altıncı Dairesinin 28/10/2014 tarihli, E:2011/5612, K:2014/6359 sayılı kararıyla onanmış, bunun üzerine Gölbaşı Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile alanda yeniden parselasyon yapılmış, davacının hissesinin bulunduğu taşınmazın bir kısmı uygulamaya dahil edilmiş, kıyıda kalan kısmı ise düzenleme sahası dışında bırakılmış, davacının … sayılı parseldeki 600 m2 hissesinin tamamı ise bu düzenleme sahası dışında bırakılan alanda kalmış, bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME ;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davası olarak tanımlanmıştır.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri dava ehliyetidir. Dava ehliyeti, dava şartıdır. Dava şartı olduğu için karar kesinleşinceye kadar her aşamada taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkeme veya temyiz mercileri tarafından da yargılamanın her aşamasında re'sen değerlendirilmelidir. Davacının, sübjektif dava açma ehliyetinin bulunmaması halinde, idari yargı merci işin esasına girmeksizin, davayı ehliyet yönünden reddeder.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun yukarıda aktarılan hükmünde yer alan ve iptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Menfaatin kişisel ve meşru olması için hukuki bir durumdan ortaya çıkması gerekmektedir. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmektedir.
Uyuşmazlıkta, davacının 600 m2'lik hissesi bulunduğu kadastral … parsel sayılı taşınmazın 326.300 m2 olduğu ve anılan taşınmazda mülkiyet sıkıntıları yaşandığı, taşınmazın kıyıda kalan 57.397 m2 lik kısmının düzenleme sınırı dışında bırakıldığı, davacı tarafından parselasyon işlemine 09.02.2018 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, itirazda temel iddianın … parsel sayılı taşınmazın büyük kısmının düzenleme sahası içine alındığı, parselde Ek-1 uygulama koşulları olmamasına rağmen ferdileşme yapılarak sadece davacı hissesinin kıyıda bırakılmak suretiyle düzenleme sahası dışında belirlendiği, tapusu bulunan hissesine karşılık tahsis yapılması gerekirken düzenleme sınırı içine alınmayarak kıyıda bırakıldığı, önceki parselasyon işlemlerinin iptal edilmesine rağmen geri dönüşüm yapılmadığı bu nedenle parsel numaralarının değiştirilmediği belirterek parselasyon işleminin iptali istemiyle davanın açıldığı görülmektedir.
Parselasyon işleminde imar planına ve Yönetmelik kullarına göre düzenleme sınırının uygun belirlenmesi ve doğru yerden geçirilmesi gerekir, düzenleme sınırı belirlenirken kadastral parselin ifraz edilerek kısmen düzenleme sahası içine alınması durumunda taşınmazın hissedarlarının oranlarına göre kısmen düzenleme sınırı içinde, kısmen düzenleme sınırı dışında kalacağı tabiidir. Ancak bu ifraz işlemi yapılırken hissedarların fiili kullanıma göre bölünmesi, bir kısım hissedarın düzenleme sınırı dışında tutularak bir kısmının düzenleme sınırının içine alınması mümkün değildir. İfraz işlemi sadece kadastral parselin bölünmesine ilişkin olup hissedarlığın ayrıştırılması şeklinde sonuç doğurmaz. Bu nedenle de düzenleme sınırının belirlenmesi sırasında yapılan ifraz işleminden etkilenen hissedarların dava açma ehliyeti bulunmaktadır.
Nitekim taşınmazı düzenleme sınırı içinde bulunmayan maliklerin parselasyon işleminin iptali istemiyle dava açabilmeleri kendi taşınmazlarının anılan sınır içine alınması gerektiğini ileri sürmelerine bağlıdır.
Dosyanın ve uyuşmazlığa konu … sayılı parselin sınırlarının gösterildiği davacının eklediği krokinin incelenmesinden, … sayılı parselin sahil şeridini de kapsayan çok büyük alana sahip olduğu, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararında taşınmazın ilk defa 20.12.2005 tarihli belediye encümeni kararı ile parselasyon işlemine tabi tutulduğu, daha sonra da parselasyon işlemlerinin tesis edildiği, ancak bu işlemlerin yargı kararıyla iptal edildiği, dava konusu parselasyon işleminin de yargı kararları nedeniyle tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda parselasyon işleminin yargı kararları dikkate alınarak geri dönüşüm cetvellerinin hazırlanması ve … sayılı kadastral parsele dönülerek yeniden parselasyon işlemi yapılması suretiyle dava konusu işlemin hukuka uygun tesis edilip edilmediğinin, dolayısıyla davacının taşınmazının düzenleme sınırı içine alınmasının gerekli olup olmadığının çözümlenmesi için uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmememiştir.
Bu durumda, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu idari dava dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/05/2024 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu