Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2024/929 E. , 2024/3002 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2024/929
Karar No:2024/3002
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm ve Isı Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b maddesinde belirtilen kaçakçılık suçunun işlendiğinin tespit edildiğinden bahisle davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunun 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 20. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca mühürlenerek piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (Kurum) Denetim Dairesi Başkanlığı'nın bila tarih ve sayılı işlemine istinaden tesis edilen 24/08/2022 tarihli mühürleme tutanağının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; sahte fatura kullanma fiilinin işlendiği tespit edilerek davacı şirket hakkında Vergi Suçu Raporu düzenlendiği, akaryakıt kaçakçılığının sebep olacağı vergi ziyaını önlemeye yönelik olarak …(…) Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan bildirim üzerine davacı şirket hakkında soruşturma başlatıldığı ve 2022/1638 sayılı soruşturma dosyasının halen derdest olduğu görülmekle, 5015 sayılı Kanun'un 20/2-(g) maddesinde belirtilen faaliyetin geçici durdurulması için aranılan şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, davalı idarenin, Kanun hükmünün uygulanması bakımından akaryakıt kaçakçılığıyla daha etkin mücadele için ve bu sektörde vergi ziyaını önlemek amacıyla tedbir niteliğinde işlem tesis etmesinin mülkiyet hakkına orantısız bir müdahale olarak nitelendirilemeyeceği hususu da dikkate alındığında, vergi usul kanununa muhalefet suçundan dolayı soruşturulmakta olan davacı şirketin işletmekte olduğu akaryakıt istasyonunun idari tedbir mahiyetinde geçici olarak mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde yer alan “... ve Kurum tarafından her türlü tesiste (rafineri hariç) lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurulur...” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle itiraz yolu ile iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verilmesi üzerine; Anayasa Mahkemesi'nin 14/11/2023 tarih ve 32369 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 28/09/2023 tarih ve E:2023/35, K:2023/163 sayılı kararıyla Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği, Kanun koyucu tarafından söz konusu iptal gerekçeleri dikkate alınarak 27/12/2023 tarihinde kabul edilen ve 28/12/2023 tarih ve 32413 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 48. maddesiyle anılan maddenin yeniden düzenlendiği, 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 2. fıkrasının (g) bendinde yapılan yeni düzenlemede, Kanun’da tedbir işleminin değişen şartlara göre soruşturma ve kovuşturma aşamasında gözden geçirilmesine imkan tanınmasına yönelik olarak davalı Kuruma, geçici durdurma (mühürleme) işleminin kaldırılıp kaldırılmayacağının bu fıkrada yer verilen suçlarla sınırlı olmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelerden temin edilecek bilgilere göre altı ayda bir değerlendirilmesine yönelik yükümlülük getirildiği, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen yasal düzenlemeden farklı olarak mahkûmiyet dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde kesinleşme beklenmeksizin geçici durdurma işleminin Kurum tarafından kaldırılacağına dair değişiklik yapıldığı;
Bu durumda, Anayasaya aykırılığın, kişi hakkında yürütülen ceza yargılamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın veya beraat kararının verildiği ancak henüz kesinleşmediği döneme ilişkin olarak tespit edildiği, eldeki uyuşmazlıkta, davacı şirketin temsilcisi hakkında … (…) Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, kovuşturmaya yer olmadığına dair … tarih ve Soruşturma No:…, Karar:… sayılı kararın verildiği dikkate alındığında, davacının durumunun Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda aktarılan iptal gerekçesi kapsamında kaldığı ve mühürleme işleminin Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere davacıya yüklediği aşırı külfet ve yol açtığı mağduriyet gözetilerek Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının bakılan davada derhal uygulanması gerektiği, dava konusu mühürleme işleminin dayanağı olan 5015 sayılı Kanun'un 20/2-g maddesinin, davacının bulunduğu hukuki durum itibarıyla dava konusu mühürleme işlemine hukuki dayanak oluşturamayacağı anlaşıldığından, dava konusu mühürleme işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Anayasa Mahkemesi kararının resmi gazetede yayımından 9 ay sonra yürürlüğe gireceği, dava konusu işlemin mevzuattan doğan yükümlülüğü yerine getirmek üzere bağlı yetki çerçevesinde tesis edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ve dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 01/07/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!