Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2024/112 E. , 2024/3025 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2024/112
Karar No:2024/3025
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Kurulu
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 03/08/2021 tarihinde yayınlanan "…" adlı programda, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde yer verilen, "Yayın hizmetleri ... İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez" şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle davacı şirkete 28.238,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan orman yangınlarının kamuoyunu yakından ilgilendirdiği, program konuğu tarafından basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğünü savunmak amacıyla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı tarafından medya kuruluşu temsilcilerine gönderilen mesaj üzerinden Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun bir baskı ve sansür aracı olarak ifade edilmesinin ve bu kapsamda kamuya açıklanan ağır eleştirilerin düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kapsamında kaldığı, aşağılayıcı ve küçük düşürücü dereceye ulaşmış aykırılık içermeyen bu ifadeler nedeniyle düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli bir müdahale olarak değerlendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı, bu itibarla, davacı şirkete idarî para cezası uygulanmasına ilişkin kararda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce, Dairemizin 24/05/2023 tarih ve E:2023/567, K:2023/2634 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; uyuşmazlık konusu program yayınında kullanılan ifadelerin, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı tarafından yayınlanan basın bildirisinde kullanılan ifadelere tepki olarak program konuğunun kendi bakış açısı ile sarf ettiği yorum ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu, ayrıca kamuya mal olmuş kişilere yöneltilen eleştirinin sınırının diğer kişilere göre daha fazla olduğu, davacının basın özgürlüğüne yapılan müdahalenin, “başkalarının şöhret ve haklarının” korunması için demokratik bir toplumda gerekli bir müdahale olmadığı, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığından istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Üst Kurul'un bir baskı ve sansür aracı olarak ifade edilmesinin kamusal sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığı gibi yapılan yayında eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, toplum nezdindeki itibarını zedeleyebilecek nitelikte ifadelere yer verildiği, Üst Kurul faaliyetlerine yönelik haksız şekilde "sansür" ithamında bulunulmasının hukuka aykırı olduğunun Mahkeme kararıyla ortaya koyulduğu, yaşanan elim hadisenin üstesinden gelebilmek için devletin, milletin ve medyanın sağlayacağı iş birliğinin ve birlikteliğin öneminin vurgulandığı, kamusal sorumluluk anlayışıyla yayıncılık yapma bilincinde olması gereken medya hizmet sağlayıcılara, olağanüstü şartların varlığı dolayısıyla Üst Kurul tarafından yapılan hatırlatmanın -yapılan yayınlara özen gösterilmesinin istenilmesinin- siyasi bir tercihle yapılan yayın dayatması olarak yorumlanmasının iyiniyetle bağdaşmadığı, Üst Kurul tarafından yapılan basın açıklamasının bir sansür metni değil, yayıncıları kriz dönemlerinde yapılan kritik yayınlarda sorumlu davranmaya davet eden bir anlam taşıdığı, ancak, söz konusu açıklamaya ilişkin dava konusu yayında, 6112 sayılı Kanun uyarınca görevini ifa etmeye çalışan Anayasal bir kuruma yönelik eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü sözler sarf edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi'nce verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge İdare Mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun'un 50. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü bulunmaktadır.
Aktarılan kurallar göz önünde bulundurulduğunda, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Dairemizin bozma kararındaki esaslara uyularak verilen temyize konu kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/07/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!