WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DANIŞTAY 13. DAIRE

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2024/107 E.  ,  2024/3026 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2024/107
Karar No:2024/3026

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu (E-Tebligat)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … TV A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "..." logosuyla yayın yapan televizyon kanalında, … tarihinde saat …'de yayınlanan ''... ile ... Ana Haber'' isimli haber bülteninde, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (o) bendinde yer alan ''...Yayın hizmetleri... kişi veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olmak zorundadır.'' şeklindeki yayın ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle, aynı Kanun'un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 294.713,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Üst Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ''... ile ... Ana Haber'' isimli programda, program sunucusu tarafından, Cumhurbaşkanı Sayın ... hakkında asılsız hakaret ve iftira haberleri yapıldığı gerekçesiyle, 6112 sayılı Kanun'un ''Düzeltme ve Cevap Hakkı'' başlıklı 18. maddesinin yedinci fıkrası gereğince tekzip talebinde bulunulduğu, ... Sulh Ceza Hâkimliği'nin … tarih ve … D. İş sayılı kararı ile, talep eden vekilinin cevap ve düzeltme metninin 6112 sayılı Kanun'un 18. maddesi gereğince kabulü ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren talepte bulunan vekilince kaleme alınmış olan ve karar ekinde yer alan tekzip metninin söz konusu haber bülteninin başında yayınlanmasına karar verildiği, davacı yayın kuruluşunun anılan karara yönelik yapmış olduğu itirazın ise, ... Sulh Ceza Hâkimliği'nin … tarih ve … D. İş sayılı kararıyla kesin olarak reddedildiği, tekzip metninin 30/03/2018 tarihinde Ana Haber Bülteni öncesinde saat 18.58'de yayınlandığı, ancak hüküm altına alınan tekzip metni ile kanalda yayınlanan tekzip metni karşılaştırıldığında, hüküm altına alınan metnin başında yer alan ''... ile ... Ana Haber adlı Canlı 13/02/2018 tarihli yayın akışında Sn. …'ı hedef alan gerçek dışı yayınına cevabımızdır.'' ifadeleri ile sonunda yer alan ''asılsız haber yapmayı kendine düstur edinmiş olan ... TV ve ... ile ... Ana Haber adlı programıyla, bu hukuk dışı eyleminin hesabı hızlı ve etkin bir şekilde yargı önünde sorulacaktır.'' ifadelerinin kanal tarafından yayınlanan tekzip metninde yer almadığının görüldüğü, bunun üzerine davalı idarece yapılan inceleme sonucu, bu durumun 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (o) bendi hükmüne aykırılık teşkil ettiğinden bahisle davacı şirkete idari para cezası verildiği, medya hizmet sağlayıcılarının, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla yerine getirmekle yükümlü olduğu, bu kapsamda yayın hizmetlerinin kişilerin veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olması gerektiği, öte yandan, gerçek ve tüzel kişilerin, kendileri hakkında şeref ve haysiyetlerini ihlâl edici veya gerçeğe aykırı yayın yapılması hâlinde, düzeltme ve cevap yazısını doğrudan medya hizmet sağlayıcı kuruluşa gönderebileceği gibi, anılan cevap ve düzeltme hakkının kullanılmasının, kanunda belirtilen süreler içerisinde Sulh Ceza Hâkimliği'nden de isteyebileceği, Hâkim tarafından düzeltme ve cevabın yayınlanmasına karar verilmesi hâlinde, düzeltme ve cevap yazısının, yazının alındığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde, cevap ve düzeltmeye konu yayının yapıldığı saatte ve programda, hiçbir düzeltme ve ekleme yapılmaksızın, kolaylıkla takip edilebilir ve açıkça anlaşılabilir şekilde yayınlanması gerektiği;
Bu durumda, her ne kadar davacı şirket tarafından, tekzip metninin Kanun'a uygun şekilde yayınlandığı iddia edilmekte ise de, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 16/03/2018 tarihinde kesinleşmiş mahkeme kararı uyarınca 23/03/2018 tarihinde tebellüğ ettiği cevap ve düzeltme metnini süresi içerisinde aynı haber bülteninde, ancak 6112 sayılı Kanun'un 18. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ''...hiçbir düzeltme ve ekleme yapılmaksızın...'' kuralına aykırı olarak eksik şekilde yayınlandığı anlaşıldığından, tekzip metninin eksik yayınlanmasıyla Kanun'un amaçladığı yararın tam olarak gerçekleşemeyeceği, öte yandan, davacı şirket tarafından, cevap ve düzeltme metninin yayınlanmasına ilişkin ... Sulh Ceza Hâkimliği kararının hukuka aykırı şekilde alındığı, zira düzeltme kararını vermeye yetkili olan Hâkimliğin esasen … Sulh Ceza Hâkimliği olduğu şeklinde iddiada bulunulmuş ise de, anılan iddiaların ancak adli yargı yerinde kanun yolu incelemesi sırasında ileri sürülebileceği ve ... Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen karara yönelik itirazın ... Sulh Ceza Hâkimliği'nce kesin olarak reddedildiği anlaşıldığından, davacının anılan iddiasına da itibar edilmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce, Dairemizin 23/03/2023 tarih ve E:2020/1074, K:2023/1375 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; uyuşmazlığa konu yayının incelenmesinden, yayınlanan tekzip metninin içeriğinde yer alan ifadeler ile Cumhurbaşkanı ... hakkında yapılan haberlerin gerçek dışı olduğu, haberdeki iddiaların asılsız olduğunun savcılık tarafından ispat edildiği ve söz konusu haberin şeref ve itibarı zedeleyici olduğunun belirtildiği görülmekle beraber, "Sn. ...'ı hedef alan gerçek dışı yayınına cevabımızdır.'' ifadeleri ile metnin sonunda yer alan ''...asılsız haber yapmayı kendine düstur edinmiş olan ... TV ve ... ile ... Ana Haber adlı programıyla, bu hukuk dışı eyleminin hesabı hızlı ve etkin bir şekilde yargı önünde sorulacaktır.'' ifadelerinin eksiltilerek yayınlandığı, bu bakımdan, eksiltilen bölümlerin ilk kısmının tekzip metninin başlığı olduğu, ikinci kısmının ise, davacı yayın kuruluşuna yönelik olarak "asılsız haberlerin süreklilik arz ettiği" yönünde bir itham ve isnat içerdiği, söz konusu iddiaya konu haberlerin ise yeni bir düzeltme ve cevap metninin konusu olabileceği, bu itibarla, yayınlanan tekzip metninin, cevap ve düzeltme hakkının kullanılması bakımından elverişli olduğu, eksiltilen kısımların cevap ve düzeltme hakkının kullanılmasını engeller nitelikte olmadığı, tekzip metnindeki bu eksiklikler nedeniyle uygulanan dava konusu yaptırımın davacı yayın kuruluşunun ifade özgürlüğüne ölçüsüz bir müdahale niteliği taşıdığı ve demokratik toplumda gerekli olmadığı;
Öte yandan, 6112 sayılı Kanun'un 18. maddesinde, düzeltme ve cevap hakkının hangi hâllerde tanındığı ve nasıl bir usul izlenerek talep edilmesi gerektiğinin düzenlendiği, somut olayda, 6112 sayılı Kanun'da öngörülen özel usulde itiraz merciinin Asliye Ceza Mahkemesi olmasına rağmen, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 268. maddesinde düzenlenen genel itiraz yolunun uygulanarak, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile tekzip metninin kanuna aykırı şekilde kesinleştiğinin görüldüğü; bu itibarla, dava konusu Kurul kararında kanunda öngörülmeyen şekilde kesinleşen mahkeme kararının gerekçe gösterildiği dikkate alındığında, dava konusu edilen Kurul kararında bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi'nce verilen davanın reddi kararının kaldırılmasına ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6112 sayılı Kanun'un 18. maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında, davacı yayın kuruluşunun 23/03/2018 tarihinde tebellüğ ettiği kesinleşmiş mahkeme kararına konu tekzip metnini süresi içerisinde, ancak mezkur hükme aykırı olarak eksik şekilde yayınlandığı, cevap ve düzeltme metninin yayınlanmasına ilişkin ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmasına rağmen, davacı yayın kuruluşu tarafından anılan mahkeme kararının hukuka aykırı şekilde alındığı iddia edilmek suretiyle, konunun özünden saptırılma gayretinde olunduğu, yerleşmiş yargı kararlarının da asılsız suçlamalara ve sözlü saldırılara karşı kamu görevlilerini koruduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararında temelden yoksun şekilde İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği kararının kanuna aykırı şekilde kesinleştiğinden bahsedildiği, usule ve hukuka aykırı verildiği düşünülen kararların ilgilileri tarafından kanun yoluna taşınarak hukuka aykırılığının giderilmesinin sağlanabileceği, hal böyleyken kesinleşen bir karar hakkında gerek Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin gerekse Bölge İdare Mahkemesi'nin, ... Sulh Ceza Hakimliği kararının kanuna aykırı kesinleştiğinden bahisle karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin iddialarının aksine, söz konusu tekzip metninin şirketlerince tarafından 6112 sayılı Kanun'a uygun şekilde yayınlandığı, yayını talep edilen cevap ve düzeltme metninin 6112 sayılı Kanun'a aykırı şekilde tanzim edildiği, cevap ve düzeltme metninin yayınlanmasına ilişkin kararın hukuka aykırı şekilde kesinleştiği, Bölge İdare Mahkemesi kararında bu hususa da vurgu yapıldığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Anılan Kanun'un 50. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü bulunmaktadır.
Aktarılan kurallar göz önünde bulundurulduğunda, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri, Dairemizin bozma kararındaki esaslara uyularak verilen temyize konu kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılması ve dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/07/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu