Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/39 E. , 2024/2946 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/39
Karar No:2024/2946
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Bakanlığı
(Mülga ... Kurumu)
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVACI) ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından işletilen iş yerinde yapılan denetimde 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olarak 22.00 ila 06.00 saatleri arasında perakende alkollü içki satışı yapıldığından bahisle anılan Kanun'un 7. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yapılan atıf kapsamında 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinin beşinci fıkrasının (k) bendi uyarınca 29.303,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava konusu idari para cezası uygulanmasına sebep olan fiilin, 4250 sayılı Kanun'a muhalefete ilişkin olması ve 4733 sayılı Kanun'a aykırılık nedeniyle ceza tatbik edilmesinin söz konusu olmadığı, sadece uygulanacak para cezasının miktarının tespitinde 4733 sayılı Kanun'da öngörülen miktara atıf yapıldığı, 4250 sayılı Kanun'da ise idari para cezasına karşı hangi mahkemede dava açılacağına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla görevli mahkemenin Kanun'da gösterilmediği; bu durumda, dava konusu idari para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olması ve anılan Kanun'un 3. maddesinde de belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacak olması yanında, dava konusu idari para cezasının dayanağı olan 4250 sayılı Kanun'da "Kanun Yolu"'na ilişkin özel bir hükmün olmaması nedeniyle, bakılmakta olan uyuşmazlığa ilişkin görevli mahkemenin belirlenmesinde, 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, dava konusu idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde Kabahatler Kanunu'nun 27/1 maddesi uyarınca adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesi'nin benzer bir uyuşmazlıkta verdiği ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararında bu hususun vurgulandığı belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların istinaf yoluyla incelenerek kaldırılmaları, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlı olup; davacı tarafından ileri sürülen hususlar, Mahkeme kararının davanın görev yönünden reddine ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği;
İdare Mahkemesi kararının davalı idare lehine 1.090,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesi istemine gelince;
Farklı yargı kollarının görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararları davanın esasını çözen kararlar olmadığından, İdare Mahkemesi'nce verilen görev ret kararında, 2577 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile atıf yapılan 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, bu aşamada vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, adli yargı yerinde davanın yenilenmemesi halinde, 6100 sayılı Kanun'un 331. maddesinin 2. fıkrası uyarınca talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı vekalet ücretini ödemeye mahkûm edeceği;
Kaldı ki, davacı tarafından davaya konu Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararı ile verilen 29.303,00-TL idari para cezasına karşı ... Sulh Ceza Hakimliği'nde açılan davada, Mahkeme'nin ... tarih ve Değişik İş No:..., K:... sayılı kararıyla davacı itirazının reddine ve avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı idare lehine 300,00-TL vekalet ücretine hükmedildiği, anılan karara karşı yapılan itirazın da ... Sulh Ceza Hakimliği'nin ... tarih ve Değişik İş No:... sayılı kararıyla reddedilerek kesinleştiği görüldüğünden, bu aşamada bir kez daha davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği de tabiidir.
Belirtilen gerekçelerle, İdare Mahkemesince verilen kararın davanın görev yönünden reddine ilişkin kısmı hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir durum bulunmadığından bu kısma yönelik davacının istinaf başvurusunun reddine, anılan kararın davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusunun ise kabulü ile kararın vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idari para cezasına konu fiilin 4250 sayılı Kanun'da düzenlendiği, 4250 sayılı Kanun'da idari para cezasına karşı hangi mahkemede dava açılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla görevli mahkemenin kanunda gösterilmediği, Kanunda görevli yargı yolu gösterilmediğinden işlemin niteliğine bakılması gerektiği, dava konusu işlem ise unsurları açısından bir idari işlem olduğu, idari işlemin iptali konusunda idare mahkemesinin görevli olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, Sulh Ceza Hakimliği'nin ... D.İş. sayılı dosyasında söz konusu idari para cezasına karşı dava açıldığı, davanın davacı aleyhine kesinleştiği, idari para cezasının tahsili için de ilgili Vergi Dairesine yazı yazıldığı, yeni bir işlem söz konusu olmadığı için davacının Bakanlık yazısının taraflarına 18/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek davayı süresi içinde açtığını iddia ederek İdare Mahkemesinde yeniden dava açmasının usul ve kanuna uygun olmadığı, davacı tarafından gereksiz yere meşgul edilen yargı mercilerinde idareyi savunan ve durumu açıklamak için görevini yapmaya çalışan Kurum vekili adına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasalara uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 81. maddesinde, "Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılmıştır. Kurum'un taraf olduğu davalar ve icra takiplerinde devir durumuna göre ilgili idare kendiliğinden taraf sıfatını kazanır."; 78. maddesinde, "Bu Kanun hükümleri çerçevesinde aşağıda belirtilen görevler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülür." kurallarına yer verildiğinden, kapatılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun yerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın davalı sıfatıyla bakılan davada taraf olduğu, ancak 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, Tarım ve Orman Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırıldığı anlaşıldığından, mülga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerine Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hasım mevkiinde olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kısmen reddi, kısmen kabulü ile davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 01/07/2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!