TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2024/
KARAR NO : 2024/
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 29/08/2024
KARAR TARİHİ : 14/10/2024
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/10/2024
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: ... Sigorta A.Ş. tarafından ... 2.Genel İcra Dairesinin 2024/... E. sayılı icra dosyası ile müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin, Sigorta şirketine herhangi bir borcu bulunmadığını, tebligata ilişkin SMS bildiriminin gelmemesi nedeniyle süresi içinde itiraz edilemeyen icra takibi kesinleştiğini, akabinde, işbu menfi tespit davası açılmadan önce ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/... Değişik İş dosyasının 22.08.2024 kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup asıl alacak ve ferilerine karşılayan teminat mektubu ... 2.Genel İcra Dairesi 2024/... E dosyasına sunulmuş, ilave olarak %20 tutarındaki teminat da ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/... Değişik iş dosyasına sunulduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararı ile ... 2. Genel İcra Dairesi'nin 2024/... Esas sayılı icra dosyasında İİK m.72/3 gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, davalı sigorta şirketi, müvekkili aleyhine başlattığı icra takibi ile "sigortalısı olan dava dışı ... Mensucat San. ve Tic. A.Ş.'ye ait iş yerinde bir hasar meydana geldiğini, müvekkili ...'ın hasardan sorumlu olduğunu" iddia ederek; sigortalısına ödediğini belirttiği tutarın müvekkili ...'tan tahsilini talep ettiğini, icra takibinde, talep edilen hasara ilişkin herhangi delil veya bilgi sunulmamış olup sigorta şirketi iddiasını ispatlamak ile mükellef olduğunu, müvekkili ... olarak, hasarın dayanağını, hasar tazminatını, tazminat miktarını, faizin başlangıç tarihini ve oranını, müvekkili kurumun kusuru bulunduğu ve sorumlu olduğunu kabul etmiyoruz ve bu hususun mahkemece tespit edilmesini talep ettiklerini, davalı sigorta şirketinin icra takibine dayanak olan talepleri kusur sorumluluğu ilkesine dayandığını, müvekkili ... 4562 sayılı OSB Kanunu gereği tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiştir olup somut durumda ...’ın hiçbir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, davalının iddia ettiği hasar, dava dışı ... Mensucat San. Ve Tic. A.Ş.'nin mülkiyeti ve işletme sorumluluğunda bulunan OG /AG teçhizatında oluşmuş olup hasarın tespiti ve tazmini yönünde müvekkili ...'a hiçbir şekilde başvuruda bulunulmadığını, bu nedenle ... tarafından inceleme ve değerlendirme yapılamamış ve gerekçe ve inceleme sonuçlarını içeren teknik rapor hazırlanamadığını, açıklanmış olan hasar sonucunda oluşacak zarar ve ziyanların tazmini hususunda yapılacak işlemlerin hiçbiri yerine getirilmeden katılımcı tarafından doğrudan ... Sigorta A.Ş.'ye başvurularak sigortadan zararını tazmin ettiğini, olayın oluş tarihinden bugüne kadar geçen süre zarfında hasara uğrayan cihazlara ait tüm bulgu ve delillerin tamamen yok olması nedeniyle ... tarafından olay hakkında inceleme yapılması ve hasarın nasıl ve neden meydana geldiğinin anlaşılması imkân dahilinde olmadığı anlaşıldığını, tüm bunların yanı sıra voltaj dalgalanmaları şirketlerin iç elektrik şebekesinden kaynaklı olarak da meydana gelebildiğini, davacı tarafın sigortalısının iç tesisatından kaynaklı hasarı gerekçe göstererek rücu talebinde bulunması mümkün olmadığını, kaldı ki hiç kimse kendi kusurundan yararlanamayacağını, bir kişinin zarara kendi kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği, genel hukuk ilkelerinden olduğunu, dava konusu haksız icra takibi sebebiyle müvekkili ...'ın telafisi imkansız zararlara uğramaması için, ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2024/... Değişik İş dosyasında verdiği 22.08.2024 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesine, davanın kabulüne ,... 2.Genel İcra Dairesinin 2024/... E. Sayılı dosyası konu olay ile ilgili olarak müvekkili ...'ın borçlu olmadığının tespitine, ... 2.Genel İcra Dairesinin 2024/... E. Sayılı haksız icra takibinin durdurulmasına, icra takibine konu olay nedeniyle müvekkili ...'IN borçlu olmadığının tespitine karar verilerek icra takibinin iptaline karar verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava ve haksız icra takibi sebebiyle uğramış olduğumuz zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin cevap süresi içerisindeyken ara karardan rücu edilmesi müvekkilin temel anayasal haklarından hak arama özgürlüğünün ve adalete erişim hakkını zedelediğini, , dolayısıyla ara kararın itiraz süresi verilmişken itiraz süresi içerisinde mahkemece karardan rücu edilmesi müvekkili sigorta şirketinin hak kaybına sebep olduğunu, mahkemece verilen kararların serih, anlaşılabilir ve usul ekonomisine uygun olması gerekmekteyken sayın mahkemece üç ayrı kararla müvekkili sigorta şirketinin hukuki dinlenilme hakkı, adalete erişim hakkı ve eşitlik haklarını zedelediğini, yapılan işlemler müvekkili sigorta şirketinin hak kaybına yol açacağı sebebiyle şikayet hakkını saklı tuttuklarını, gerek ... 2. asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2024/... d. iş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararı gerekse yine ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2024/... e. sayılı dosyası ile verilen 29.08.2024 tarihli ve 11.09.2024 tarihli ara kararları ile müvekkili sigorta şirketi aleyhine 3 farklı karar düzenlenmiş olması hukukun temel prensiplerinden usul ekonomisine aykırı olup müvekkili şirketin hak kaybına uğramasına neden olduğunu, dolayısıyla hem yukarıda yaptığı hem de yapacakları açıklamalar doğrultusunda 29.08.2024 tarihli ara karardan ve 11.09.2024 tarihli ara kararın kaldırılması gerektiğini, 29.08.2024 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz ile kararın kaldırılması talebi; ancak mahkemece aynı konuda ihtiyati tedbir kararının varlığı gözetilmeksizin 29.08.2024 tarihli ara kararı ile tekrar ihtiyati tedbire karar verilmiş olması yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, sayın mahkemenin İİK madde 72 uyarınca verdiği kadarda teminat miktarı olarak sadece dosya borcunun %20 'si tutarında teminat yatırılmasına karar verilmiş olup işbu tutar yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2024/... e. sayılı dosyasına itiraz edilmiş olup, işbu karar kesinleşmeden, kesinleşmemiş kararın devamına şeklinde hüküm kurulamayacağını, dolayısıyla 11.09.2024 tarihli ara karara itiraz etme gereği hasıl olduğunu, tebligat usulüne uygun yapıldığını,davacı dava dilekçesinde müvekkil sigorta şirketi tarafından ... 2. genel icra dairesi'nin 2024/... e. sayılı icra dosyası ile ilgili icra ödeme emrinin "sms" yoluyla bildirim yapılmaması sebebiyle süresi içerisinde itiraz edilemediği ve işbu sebeple aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiğini belirttiğini ancak Tebligat Kanunu'na göre tebligatın sms ile yapılma zorunluluğu olmayıp usulüne uygun olarak yapılan normal tebligatın geçerli bir tebligat olacağı belirtildiğini, bu sebeple davacının tebligatın sms yoluyla yapılmamış olması sebebiyle ilgili icra ödeme emrine itiraz edememiş olmaları kabul edilebilir bir durum olmadığını, davacı aleyhine başlatılan icra takibi ilamsız takip olup ilamsız takiplerde takip talebine takibe dayanak belge eklenmesi zorunlu olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı işyerinde gerçekleşen arızadan davacı sorumlu olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket sigortalısının başvurusunun yönetmelikte bulunan usule uygun olmadığı düşünülse dahi, davacı rizikonun gerçekleşmesinden iki gün sonra rizikonun gerçekleştiği ihbarını aldığını, bu durumda kendi bölgesi içerisinde gerçekleşen hadiseyi denetlemekle yükümlüyken işbu yükümlülüğünü yerine getirmeyip usulsüz bildirim yapılmış olmasını öne sürmesi yine hakkın kötüye kullanılması sonucunu ortaya çıkaracağını, davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerekmektedir. 29.08.2024 tarihli ara karar uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararının reddi ile 11.09.2024 tarihli ara karar uyarınca 29.08.2024 tarihli karardan rücu kararına itirazların kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının borçlu olduğunun tespiti ile huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, ... 2. genel icra dairesi'nin 2024/... e. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin devamına, davacının talep etmiş olduğu kötü niyet tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, kendisine haklı ve hukuka uygun olarak icra takibi açıldığını bilmesine rağmen işbu davayı açması sebebiyle uğramış olduğumuz zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davacıdan alınarak müvekkili sigorta şirketine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ... 2. Genel İcra Müdürlüğü'nün 2024/... sayılı icra takip dosyası,Mahkememizin 2024/... D. İş sayılı dosyası, davalı şirkete yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ:
Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 29/08/2024 tarihinde açılmıştır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar.Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1 maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava; davalı tarafça , davalının sigortalısının iş yerinde meydana gelen hasardan davacının sorumlu olduğu iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine dayalı olarak, davacının meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı iddia edilerek, icra dosyasına dayalı olarak davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.İşbu dava dosyası her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılmış ise de ... 11.Hukuk Dairesi'nin 15.06.2023 tarihli, 2022/ Esas, 2023/ karar sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair Kararında "4562 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca OSB'ler özel hukuk tüzel kişisidir. Bununla birlikte 6102 sayılı Kanun'un 11 inci maddesindeki tanıma göre esnaf işletmeleri için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı amaçlayan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız bir şekilde yürütüldüğü işletmeleri işletmedikleri için aynı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca tacir olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Öte yandan OSB'lerin ticaret şirketi olduğu yönünde herhangi bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Bu sebeple OSB'lerin taraf olduğu davalarda diğer taraf tacir olsun ya da olmasın, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı hâllerde yargılamanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır." şeklinde ifade edilmekle,OSB'lerin tacir olmadığı bu sebeple nispi ticari davadan söz edilemeyeceği, davanın mahiyeti gereği mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmış,davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, ... Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna, HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.(Emsal ... 20.HD'nin 2017/... Esas 2017/ Karar sayılı ilamı da göz önünde bulundurularak)
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-1-Davanın görev dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, ... Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğuna,
2-HMK’nın 20. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK'nın 331. maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesince takdirine, yargılamanın görevli mahkemede devam etmediği takdirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
4-Davalı tarafın 2024/... D iş sayılı dosyasında yer alan ihtiyati tedbire itirazının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde ... Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/10/2024
Katip
e-imzalı
Hakim
e-imzalı
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!