WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 5. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/434 Esas - 2023/288
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/434 Esas
KARAR NO : 2023/288

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2010 yılında kurulduğunu, 46 milyar dolar piyasa değeri ile dünyanın en büyük dördüncü teknoloji şirketi olduğunu, müvekkilinin .... sayılı marka tescil başvurusunun, ... sayılı marka gerekçe gösterilerek kısmen reddedildiğini, anılan markaya karşı .... E. sayılı dosya üzerinden hükümsüzlük davası açıldığını ve davanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, anılan davada verilen bilirkişi raporunda markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun mütalaa edildiğini, müvekkilinin, “...” ve “...” ibareli önceki tarihli markalarının bulunduğunu, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin markalarının SMK’nın 6/4 ve 6/5. maddeleri uyarınca tanınmış markalar olduğunu, arama motorlarında “...” ibaresi üzerinden yapılan aramalarda müvekkili şirketin çıktığını beyan ederek; ... sayılı ... kararının iptaline arar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili 05/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “...” ibaresinin taraf markalarının esas unsuru olarak kullanıldığını, markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal bir fark bulunmadığından aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, ... kararının, verildiği tarihteki durum, şartlar ve delillere göre verildiğini, redde mesnet markanın halen hukuken koruma altında olduğunu, SMK’nı 5/1- ç maddesi uyarınca eskiye dayalı kullanım, tanınmışlık veya gerçek hak sahipliğine herhangi bir istisna tanınmadığını, kaldı ki davacının gerçek hak sahipliğine veya tanınmışlığa ilişkin delil de sunmadığını, “...” markasının tanınmış olup olmamasının, “...” markasını etkileyemeyeceğini beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı ... Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan ... kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacının iş bu esasa kayıtlı dava kapsamında ... Aks. İth. San. Ve Tic. A.Ş'ye yönelttiği dava; iş bu dava dosyasından tefrik edilerek mahkememizin ... Esas sayısına kaydedilmiş, 16/03/2023 tarih ... Esas ... Karar sayılı karar ile pasif husumet yokluğu nedeniyle tefrik edilen davanın reddine karar verilmiştir.
Bundan sonra; taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği ... sayılı ... kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait ... sayılı "..." ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan ... sayılı "..." ibareli marka arasında "...." hizmetleri bakımından 6769 sayılı SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunup bulunmadığı, davacının önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunup bulunmadığı, davacının gerçek hak sahipliği ve tanınmışlık iddialarının mutlak tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, redde mesnet marka hakkında yürütülen hükümsüzlük davasının iş bu davada bekletici mesele yapılmasının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka başvuru dosyası ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, özel veya teknik hususlara ilişkin olarak bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının ... yaptığı marka başvurusunun .... no. ile işleme alındığı, ...’nın yaptığı ilk inceleme sonucu SMK m.5/1-ç gereğince ve ... sayılı marka mesnet tutularak başvuru kapsamından 35. Sınıfta yer alan bir kısım hizmetlerin çıkarılmasına karar verildiği, başvuru sahibi tarafından bu karara itiraz edildiği, itirazı değerlendiren ...'nun ... sayılı ... kararı ile; itirazın reddine karar verildiği, bu kararın davacı marka vekiline 21.10.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmezler. (6769 sayılı SMK m.5/1-ç)
Mutlak red nedenleri, marka olarak seçilmiş bulunan işaretin niteliğinden kaynaklı, yetkili mercilerce re'sen incelenmesi gereken tescil engelleridir. Söz konusu engellerin dayanağı kamu menfaati ve kamu düzenidir. Bu kategori içerisine giren işaretlerin, başka bir kişiye ait oldukları veya üzerlerinde üçüncü kişilerin hakları bulunduğu için değil, aksine herkesin kullanımına açık tutulmaları gerektiğinden üzerlerinde hiç kimsenin hak iddia edemeyeceği mülahazasıyla marka olarak tescilleri reddedilmektedir. Bunun tek istisnasını, daha önce, aynı türdeki mal ya da hizmetler için tescil olunmuş veya tescili için müracaat edilmiş bulunan bir markanın aynısı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzeyen marka başvuruları oluşturmaktadır. Bu olasılık, üçüncü bir kişinin marka hakkı temeline dayanmakla birlikte mutlak red nedenleri arasında sayılmıştır. (...) Marka hukukunda öncelik ilkesi hakimdir. Bu ilkeye göre, marka olarak tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir işaret, aynı mal ya da hizmetler için başkası tarafından tescil ettirilemez. Bu ilkenin görünümlerinden birini 6769 sayılı SMK m.5/1-ç bendinde düzenlenen mutlak red nedeni oluşturur.
SMK'nin 5.maddesi mutlak red nedenlerini düzenlemiş olup, bu maddede sayılan hususlar gerek ..., gerekse mahkemelerce resen gözetilmesi gerekir. SMK'nin 6.maddesi ise, nisbi red sebeplerini düzenlemiş olup, bu maddede düzenlenen hususlar resen gözetilemez, ancak ilgili kişiler tarafından ileri sürülebilir.
SMK'nin 5/1-ç bendinde belirtilen "aynı" olma; karşılaştırılan işaretlerin özdeş, birbirinden farksız, birebir aynı, taklit v.b. olmalarını ifade eder. Bunun yanında, işaretlerin örneğin farklı renk veya büyüklükte olması, yazı karakteri ya da tipinin farklılaştırılması gibi değişiklikler de "aynı" olma durumunu etkilemez. "Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik" ise, karşılaştırılan işaretler arasındaki farklılıkların markanın kapsadığı mal ve hizmetin orta düzeydeki alıcı kitlesi üzerinde bıraktığı genel izlenim itibariyle önemsenmeyecek derecede düşük olması nedeniyle aynı işaret gibi algılanmasıdır. Bu durumda, karşılaştırılan işaretlerin "aynı" ya da "ayırtedilemeyecek kadar benzer" olması halinde, markayı oluşturan işaretler arasında iltibasın varlığı ayrıca bir inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olduğu peşinen kabul edileceğinden; anılan Kanunun 5/1-ç bendinde ayrıca iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarının da araştırılması gibi bir koşul yer almamıştır. Bu bakımdan, yukarıda da ifade edildiği gibi bir ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik mevcut ise ... tarafından re'sen başvurunun 6769 sayılı SMK 5/1-ç bendi uyarınca reddine karar verilebilecektir. Ancak, marka tescilinde nispi ret nedeninin düzenlendiği 6769 sayılı SMK 6/1 fıkrasına göre başvurunun reddedilebilmesi için, başvurunun bültende ilanı üzerine yasal sürede ilgililerin itirazı halinde Kurumca işaretler arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil halk tarafından karıştırılma ihtimaline neden olacak derecede benzerlik bulunup bulunmadığı hususu incelenecektir. Bir başka deyişle, anılan madde hükmüne göre yapılacak benzerlik incelenmesinde asıl olan karıştırılma ihtimalidir. Bu nedenle, 6769 sayılı SMK m.18. maddesi uyarınca Kurum tarafından 6. madde yönünden inceleme yapılırken, başvuru konusu işaretin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde sicilde daha önce tescilli bir marka veya marka başvurusu ile karıştırılma ihtimaline yol açılıp açılmayacağının da değerlendirilmesini gerektiren derecede, yani Kurumca takdir yetkisinin kullanılacağı bir benzerlik mevcut ise, bu takdirde işaretler arasında güçlü ve açık bir iltibasın varlığı peşinen kabul edilmiş sayılamayacağından "ayırt edilemeyecek kadar benzerlik" bulunduğundan bahisle re'sen, başvurunun reddine karar verilemez. Çünkü, böyle bir durumda işaretlerin 6769 sayılı SMK m.6/1 fıkrası anlamında bir "benzer"liği söz konusu olacağından, artık bu husus nispi ret nedeni olarak ve ancak başvuruya itiraz halinde Kurumca değerlendirilebilecektir. Zira, nispi red sebepleri kamu menfaati ile ilgili olmadığından, mahkeme veya ... tarafından re'sen dikkate alınması mümkün değildir. Bunların mutlaka 6769 sayılı SMK'nin düzenlediği prosedür çerçevesinde ilgili kişiler tarafından itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. SMK'nin 6/1 fıkrası kapsamında karıştırılma tehlikesine yol açıp açmadığının değerlendirilebilmesi ise ancak ilgililer tarafından anılan Kanun çerçevesinde itirazda bulunulmasına bağlıdır. Böyle bir değerlendirme yapılırken her tescil başvurusunun somut koşullarının gözetilmesi gerekliliği de göz ardı edilmemelidir. (....)
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik incelemesinde, markaların kapsadıkları mal veya hizmet gruplarına göre belirlenecek olan ortalama tüketiciler esas alınacak ve yapılacak karşılaştırma sırasında markalardaki ayırt edici özellik taşımayan tali ve jenerik unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Ortalama tüketicinin dikkat ve algı düzeyi, mal veya hizmetin niteliğine, türüne ve fiyatına göre değişebilmektedir. Markaların ortalama tüketici tarafından ne şekilde algılandıkları, ayırt edilemeyecek kadar benzerlik incelemesinde yapılacak ...değerlendirme bakımından belirleyici role sahiptir. Ortalama tüketici; "İyi bilgilenmiş, makul derecede gözlem yapan, makul derecede dikkatli, makul derecede tecrübeli ve makul derecede ihtiyatlı kimse"dir. Bu farazi kişi, markayı bir bütün olarak algılar, değişik markalar arasında karşılaştırma imkanını nadiren bulabilir. Daha çok, markaları, hafızasında tutabildiği kadar görüntüsüne göre değerlendirme yapar, detayların analizine girmez. (...)
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, celp edilen marka işlem dosyası, redde mesnet marka tescil belgesi, teknik hususlarda saptamalar içeren bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; ...'nun yerleşmiş uygulamasına göre (...) ... kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (...) Eldeki talep de ... kararının iptali istemini barındırdığından ... karar tarihi olan 17.10.2022 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak ... kararının iptali istemi değerlendirilmiştir. Bu nedenle; redde mesnet marka hakkında açılan hükümsüzlük davasının sonucu, iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılmamıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve iş bu davaya konu olan ". ... Tercümesi: Reklamcılık; tanıtım malzemesi kiralama; reklam alanı kiralama; iletişim ortamında reklam süresinin kiralanması; reklam ajansı hizmetleri; perakende satış amacıyla iletişim ortamlarında malların sunumu; malların gösterilmesi; spor etkinliklerinin sponsorluğu yoluyla mal ve hizmetlerin tanıtımı; ticari veya reklam amaçlı sergilerin organizasyonu; iş bilgileri sağlamak; fikir yoklaması; fiyat karşılaştırma hizmetleri; iş araştırması; Halkla ilişkiler; ticari veya endüstriyel yönetim yardımı; tüketiciler için ticari bilgiler ve tavsiyeler [tüketici danışma dükkanı]; başkalarının mal ve hizmetlerinin ruhsatlandırılmasının ticari idaresi; pazarlama; ithalat-ihracat acenteliği hizmetleri; diğerleri için satış promosyonu; müzayede; iş bulma kurumu hizmetleri; bilgilerin bilgisayar veritabanlarına sistemleştirilmesi; başkaları için telekomünikasyon hizmetlerine abonelik ayarlamak; tüketici sadakat programlarının yönetimi." hizmetleri ile redde mesnet marka kapsamında yer alan "Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri." aynı veya aynı türdür.
Dava konusu marka başvurusu; siyah renkte "..." ibaresinden oluşmaktadır. Redde mesnet marka ise; kırmızı renkte "..." ibaresinden oluşmaktadır.
Taraf markaları ...olarak karşılaştırıldığında; markaların kapsamlarında yer alan hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu, gerek başvuru markasının, gerekse redde mesnet markanın esaslı unsurunun müşterek olarak "..." ibaresinden oluştuğu, markaların farklı renk ve yazı karakterinde yazılmış olmasının, markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olma olgusunu bertaraf etmediği, daha önce redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra başvuru markasını davaya konu hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, hemen ve ilk bakışta, başkaca bir inceleme yapmasına gerek kalmaksızın, bu markayı redde mesnet marka olarak algılayacağı, dolayısıyla somut olayda SMK m.5/1-ç hükmü koşulunun gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
.... sayılı “...” kararında kazanılmış hak teşkil eden önceki markaların tespiti yönünden bazı kıstaslar getirmiştir.
..... Sayılı kararına göre; Bir işletme tarafından uzunca süredir kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek ve markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle, önceki markanın kapsadığı ürünlerin veya bir ürün çeşidinin tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerinin de işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturduğu markaların seri marka olarak kabulü olanaklıdır. Bu tür markalar niteliği itibariyle 556 sayılı KHK'nın 55. maddesinde tanımlanan ortak markalara benzemekle birlikte; seri markalar, ortak markalarda mevcut olan bir grupta yer alan işletmelerin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerden ayırt edilmesi fonksiyonu, teknik yönetmelik gibi özelliklere sahip olması gerekmeyen ve esasen ortak asli unsuru taşımakla birlikte her biri diğerinden bağımsız nitelikteki ticaret ve hizmet markalarıdır.
Bu karar içeriğinden de anlaşılabileceği üzere müktesep hakkın kabulü üç koşula bağlanmıştır. Bunlar:
• müktesep hak iddia edilen marka ile davaya konu markadaki asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markaya karşı hükümsüzlük davası açılacak sürenin dolmuş olması ve bu markanın çekişmesiz şekilde kullanılması,
• markalar arasında işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunması,
• dava konusu markada, müktesep hak iddia edilen markaya nazaran kapsamın genişletilmemiş olması.
Bu üç şartın gerçekleştiği durumlarda marka sahibi kazanılmış hak elde eder.
Bu üç şartın gerçekleştiği durumlarda marka sahibi kazanılmış hak elde eder. Hemen belirtmek gerekir ki; yukarıdaki şartlar sağlansa bile, sonraki tarihli marka başvurusu, itiraza mesnet markaya yakınlaşma ve bu yolla haksız yararlanma tehlikesi oluşturmamalıdır. Burada irdelenmesi gereken husus; marka olarak seçilen işaretin önceki tarihli kök seri markaların yenilenmesi suretiyle ... oluşturulduğu, yoksa itiraza mesnet markalar ile yakınlaşarak onunla iltibas tehlikesi doğurma tehlikesi oluşturacak şekilde ... mizanpajının yapıldığıdır. Daha ilk bakışta başvurunun kök markanın değil de, itiraza mesnet markanın yeni düzenlenmiş bir versiyonu olduğu yönünde ortalama tüketici nezdinde izlenim doğuyorsa, önceki kök markalardan kaynaklı müktesep hak şartlarının doğduğundan söz edilemez. Bu itibarla seri marka olarak tescili talep edilen işaret, kök markadan esaslı farklılıklar göstermemeli ve seri marka seçilirken itiraza mesnet markaya yakınlaşacak font, renk, mizanpaj değişikliklerinden kaçınılmalıdır. (...)
Müktesep hak iddiası bakımından hemen belirtmek gerekir ki; önceki tarihli markanın çekişme konusu olmaktan çıkması hali tek başına müktesep hak şartlarının doğumunu sağlamaz. Önceki tarihli markanın başvuruya konu emtialar bakımından aynı zamanda fiili olarak kullanıldığının da ispatlanması gerekir. Zira, müktesep hak müessesesinin kabul edilmesinin amacı, önceki tarihli markanın uzunca süredir kullanımı nedeniyle ilgili tüketici kesiminde oluşan imajın, sonraki tarihli marka başvurusuna sirayet etmesini sağlamaktır. Bu nedenledir ki, fiilen kullanılmayan önceki tarihli markanın ilgili tüketici kesiminde bir imaj duygusu oluşturduğundan söz edilemez. Olmayan imajın yenilenen yeni bir marka başvurusuna aktarımı da dolayısıyla söz konusu olamaz. Müktesep hak şartları bakımından yukarıda ifade ettiğimiz görüşü destekler nitelikte, ... sayılı kararında, önceki markanın fiilen kullanılmasını, müktesep hakkın doğumu bakımından gerekli görmüştür.

Somut olayda yapılan incelemede; davacıya ait önceki tarihli .... sayılı markaların “...” esas unsurlu markalar olduğu, bu kapsamda müktesep hak incelemesinin ilk şartını sağladığı, ancak markalardan yalnızca ... tescil numaralı markanın 5 yıllık tescilli olma şartını sağladığı görülmektedir. Ancak; anılan markanın çekişme konusu 35. sınıftaki hizmetleri içermediği görülmekle, davaya konu marka başvurusu kapsamındaki hizmetler bakımından, davacı yanın önceki tarihli markalarından kaynaklı olarak müktesep hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf her ne kadar gerçek hak sahipliği ve tanınmışlık iddiasında bulunmuşsa da, bu hususlar, davalı kurumun SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca yapacağı incelemede dikkate alması gereken vakıalar değildir. Dolayısıyla davacı vekilinin bu iddialarının somut olayda mutlak tescil engelini bertaraf edecek iddialar olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin ve tamamlama ile alınan 260,60 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 80,70 TL harcın talebi halinde davacıya iade edilmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 179,90 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 76,80 TL vekalet harcı, 3.200,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 175,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.757,82 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2023

Katip ....
E-imza

Hakim ...
E-imza

UYAP Entegrasyonu