WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 5. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/203 Esas - 2023/295
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/203 Esas
KARAR NO : 2023/295

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 06/06/2022
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 06/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ...'nin 30/07/2018 tarihinde ...’ya kayıt olmuş olduğunu, firma sahibi ...'ın bir kadın girişimci olup, firma çatısı altında kuruyemiş ve özellikle de antep fıstığı ambalajlayıp satmakta olduğunu, iki markayı birbirinden ayıran özellik müvekkile ait markanın birleşik kelime unsuruna sahip olduğunu, ... ibaresinin tüketici tarafından bir bütün olarak algılanacağını, müvekkiline ait markanın ayırt ediciliği yüksek ve akılda kalıcı formda tasarlanmış olduğunu, itiraza dayanak markaların ise hiçbir ayırt edici unsuru bulunmayan ... ibaresini markada kullanılan ... ayırt edici ibaresi sayesinde tescil almış olduğunu, müvekkiline ait marka bu yönleri ile de dayanak markalardan net şekilde ayrılmakta olduğunu, aynı sınıfta ... ibaresini içeren markalar mevcut olup, tescilli olduğunu, ... kelimesi aslında ... ... -çok önemli kişi- anlamına gelmekte olduğunu, ... gibi yani ... - en değerli oyuncu- gibi kısaltma kelimelerin, koruyuculuğu düşük markalar olduğunu, bir sınıfa veya bir zümreye, dahası bir müteşebbise özgülenmesinin kelimeyi tekelleştireceğini, muterizlere ait markaların ... ... şeklinde kullanımlarının mevcut olduğunu, müvekkilinin iltibas yaratmak gibi bir kastı da mevcut olmadığını beyanla; ...'nin ... kararının iptaline, müvekkiline ait ... başvuru numaralı "..." ibareli markanın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı ... vekili 10/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda taraf markalarının tüketici üzerinde oluşturduğu bütünsel etkinin benzer olduğunu, davacı markası “...” şeklinde olup esas unsuru işitsel vurgunun da üzerinde olduğu “...” ibaresi olduğunu, davalıların redde mesnet markalarında da esas unsur “...” ibaresi olduğundan markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğunu, öte yandan başvuruya konu markanın tescilinin talep edildiği gıda sektörüne ilişkin mallar redde mesnet alınan markaların kapsamında da bulunduğundan SMK 6/1 hükmünde öngörülen kanuni unsurların dava konusu olayda kümülatif olarak mevcut olduğunu, taraf markaları ile karşı karşıya kalan ortalama dikkat düzeyine sahip tüketici kitlesi tarafından malın ticari kaynağında yanılma meydana gelme ihtimalinin yüksek olduğunu, bu sebeple davaya konu edilen kararın ihdas edilmiş olduğunu, söz konusu kararın tüm yönleriyle hukuka uygun olduğundan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ... kararının yerinde olduğunu beyanla; haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen iş bu davada, öncelikle davanın süresi içinde açılıp açılmadığının tespiti ile süre aşımı halinde usulden reddine, esasa ilişkin olarak ise davacı tarafın tüm talepleri ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili 05/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu marka başvurusu ile müvekkili markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ... vekili 04/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu marka başvurusu ile müvekkili markaları arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan ... kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği ... sayılı ... kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait ... sayılı "..." ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik'in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 21.10.2020 tarihinde ... sayılı "..." ibareli, 29 ve 30.sınıfta bulunan bir kısım mallar için tescil başvurusunda bulunduğu, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 12.01.2021 tarih ve 364 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı şirketlerin itirazda bulundukları, davacı yanın itirazlara karşı görüş dilekçeleri ibraz ettiği, ...'nca yapılan itirazların SMK m.6/1 hükmü uyarınca kabul edilerek marka başvurusunun reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı yanın itiraz ettiği, davalı ... şirketinin itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren ...'nun ... sayılı ... kararı ile; itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 05.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de ... tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre ... tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet markalar ve tüm dosya kapsamına göre;
Redde mesnet alınan ... sayılı markanın tescilinin geçersiz olduğu anlaşıldığından aşağıda yapılacak incelemede değerlendirme dışı tutulmuştur.
Dava konusu marka başvurusu kapsamından çıkartılan ve eldeki davaya konu olan 29 ve 30.sınıftaki emtialar ile redde mesnet markaların kapsamlarında yer alan 29 ve 30.sınıftaki emtialar aynı, aynı tür veya benzerdir. Zira bunlar aynı tür tüketici kesimine hitap ederler, aynı tür ihtiyacı karşılarlar, aralarında rekabet veya birbiri yerine ikame imkânı bulunur, aynı yerlerde tüketiciye arz edilirler.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; "..." ibaresinden oluştuğu tespit edilmiştir.
Redde mesnet markalar incelendiğinde; "...", "... Doğal kahve çekirdeklerinden", "... Her yudumda yumuşak kahve keyfi", "... ..." ibarelerinden oluştukları tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; kapsamlarındaki emtiaların aynı, aynı tür veya benzer oldukları, redde mesnet markaların "..." sözcüğü etrafında seri marka ailesi oluşturduğu, markaların genel görünümü dikkate alındığında bu sözcüğün ön plana çıktığı, "... (Çok Önemli Kişi)" söz dizisinin kısaltması olarak "..." veya "..." sözcüklerinin kullanıldığı, kavramsal karşılığı nedeniyle söz konusu sözcüğün davaya konu emtialar bakımından somut ayırt edici niteliği haiz olduğu, davaya konu emtiaların karakteristik özelliklerinden herhangi birini doğrudan tanımlamadığı, dava konusu marka başvurusunun "..." şeklinde bitişik yazıldığı, ancak gerek "...", gerekse "..." sözcüklerinin anlamlı kelimeler oldukları, davaya konu gıda emtiaları bakımından "..." sözcüğünün ayırt ediciliğinin bulunmadığı, bu nedenle dava konusu emtiaların hitap ettiği ortalama tüketici kesiminin "..." kelimesini kavramsal özelliği nedeniyle "... ..." şeklinde algılayacağı ve "..." sözcüğüne ayırt edici etki izafe etmeyeceği, bu nedenle başvuru markasının esaslı unsurunun da "..." sözcüğü olduğu, daha önce redde mesnet markalar ile karşılaşan, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları bir arada görüp karşılaştırma imkânından yoksun, önceki tarihli markaların gözü ve kulağında kalan izi ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra dava konusu marka başvurusu ile karşılaştığında, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet markaların serisi zannederek tüketim tercihinde bulunabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL'nin mahsubu ile alınması gereken 99,20 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 180,00 TL yenileme harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 224,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 622,82 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ... tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...'ne verilmesine,
6-Davalı ... ... tarafından yapılan 48,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ... ...'ne verilmesine,

7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re'sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin, davalı ... vekilinin ve Davalı ... ... vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde.... Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2023

Katip ...
E-imza

Hakim ...
E-imza

UYAP Entegrasyonu