WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 3. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ...3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
...
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/463
KARAR NO : 2023/234

HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...

DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ... -....

DAVALI : ... - ...

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Refi İle Markaların hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023
DAVA:
Davacı vekili 14/11/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı ... ..., Inc. ..., ... merkezli uluslararası bir spor giyim ve ayakkabı perakende şirketi olduğunu, ... markasının ... ve dünya çapında yayılan ünü ve başarısı olduğunu, ... aynı zamanda ...’nde ...’da ilk resmi perakende sponsoru olduğunu, ..., ..., ..., ve ...gibi ... ... lisanslı takım ürünlerini sattığını, ayakkabılar dışında ...’ın çorap, spor çantaları, şapkalar ve ... bakım ürünlerini tüketicilere sunduğunu, davacının marka vekilinin ...’da bulunması sebebiyle işbu davanın ...’da ikame edildiğini, ... nezdinde ... sayılı markaların sahibi olduğunu, davacının yalnızca ... değil aynı zamanda şekil markaları da mevcut olduğunu, aynı sınıf emtialar için tescil edilen davalı markası ile davacı markalarının 6769 sayılı SMK m.6/2 maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik gösterdiğini, tescil kapsamlarının da aynı/ ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalı markasının 25. madde hükmü gereği hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı tarafın davacı yana ait markanın ününden ve dünya piyasasında edindiği tanınmışlıktan haksız biçimde istifade etmek maksadıyla hareket ettiğini ve davacı markası ile birebir aynı olan ibareyi kendi adına tescil ettirmek istediğini, bu nedenle de 6769 Sayılı SMK m.6/9 hükmü ve 25.madde hükmü uyarınca, kötü niyetli marka tescilinin hükümsüzlüğü koşullarının varlığı nedeniyle, markanın hükümsüz kılınması gerektiğini, davalının bir diğer dava dışı ... sayılı marka başvurusuna yapılan itiraz üzerine, ... tarafından başvurunun reddine karar verildiğini, davalı fiillerinin marka hakkına tecavüz oluşturduğu gibi aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, davalının davacıya ait tanınmış görsel ve logoyu taklit ederek kullandığını, davacıya ait “...” markasının ... sözleşmesi ve 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca tanınmış marka olduğunu, davalının aşağıda bilgileri verilen web sitesi ve sosyal medya üzerinden kullanımlarını sürdürdüğünü, davacı yanca açılan ve .... E sayılı dosyası kapsamında görülen davada delil tespiti taleplerinin yerinde görüldüğünü, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalı kullanımları tespit edildiğini, bu kapsamda, .... E sayılı dosya kapsamında tespit edilen hususlar kapsamında; ... internet sitesinin aktif olduğu ve ...’ ait olduğunun tespitinin yapıldığı, ... internet sitesindeki “...” ibareli markanın kullanımların, site içeriğinin “yapım aşamasında” bilgisiyle yer aldığı ve internet ortamında ticari etki yaratacak türde kullanımlardan olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ... ve ... sosyal medya hesaplarının aktif olduğu ve ... tarafından oluşturulduğunun tespitinin yapıldığı, ancak söz konusu davanın davacı yanca süresinde vekaletname ibraz edilmemiş olması sebebiyle usulden reddedildiğini, bu nedenle de söz konusu davanın yeniden açılması zorunluluğu doğduğunu belirterek ... ve ... sayılı marka başvurularının hükümsüzlüğüne karar verilmesi, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespiti, bu eylemlerin önlenmesi, durdurulmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı şahsa usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Davanın markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref'i ile davalı adına tescilli ... sayılı ve ... sayılı markaların hükümsüzlüğü istemine ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan kanıtlar, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre; dava dosyası ve ... marka sicil kayıtlarının incelenmesi sonucunda;
...’den getirtilen ... sayılı marka işlem dosyası incelendiğinde, davacı şirketin "..." ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı ...'e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 35.sınıftaki "35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri" emtiasının yer aldığı, başvurunun 08/08/2014 tarihi itibariyle tescil edildiği;
... sayılı marka işlem dosyası incelendiğinde, davacı şirketin "... since 74" ibaresinin marka olarak tescili istemiyle ...'e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 18, 25.sınıftaki "18: Bez çantalar, silindir spor çantaları, sırt çantaları, her amaca uygun spor çantaları. 25: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, baş giysileri ve aksesuarlar yani saç bantları [giyim eşyası], kol bantları, eldivenler, atkılar, fularlar ve çoraplar." emtiasının yer aldığı, başvurunun 11/12/2018 tarihi itibariyle tescil edildiği;
... sayılı marka işlem dosyası incelendiğinde, davacı şirketin "..." ibaresinin marka olarak tescili istemiyle ...'e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 25. Sınıftaki "25 : Pabuçlar, ... giysileri ve spor giysileri." emtiasının yer aldığı, başvurunun10/06/1989 tarihi itibariyle tescil edildiği görülmektedir.
Davalı adına kayıtlı hükümsüzlüğü istenen markalar:
... sayılı marka işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahısın 08/05/2020 tarihinde "..." ibaresinin marka olarak tescili istemiyle ...'e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 18, 25, 35.sınıftaki "18: İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları.25: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35: … Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. " emtiasının yer aldığı, başvurunun 11/10/2020 tarihi itibariyle tescil edildiği görülmüştür.
... sayılı marka işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahısın 08/05/2020 tarihinde şekil marka olarak tescili istemiyle ...'e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 35. Sınıf "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler..." emtiasının yer aldığı, başvurunun 07/10/2020 tarihi itibariyle tescil edildiği görülmüştür.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 05/04/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle;"...Dava konusu ... ve ... sayılı marka başvuruları kapsamında kalan 18. Sınıf “Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler”, 25. sınıfın tamamı yani “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” ve 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” mal ve hizmetleri, davacı yanın önceki başvuru tarihli markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetler ile aynı, aynı tür ya da benzer oldukları, Dava konusu ... ve ... sayılı markalar ile davacıya ait markalar arasında marka işaretleri bakımından ilgili tüketiciler nezdinde, taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı, Davacı markalarının tanınmış marka olup olmadığı yahut m. 6/4 ve 6/5’te sayılan risklerden en az birisinin gerçekleştirme olasılığının mevcut olup olmadığını ispatı konusunda dosya kapsamında yeterli delil sunulmadığı, Marka hakkına tecavüz sayılan hallerin somut olayda gerçekleşmediği..." şeklinde kanaatlere varıldığı görülmüştür.
Hükümsüzlük Talebi Yönünden Değerlendirme
Bilindiği üzere 6769 sayılı SMK’nın 25 inci Maddesinin 1 inci Fıkrasında “5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir” hükmü amirdir. Aynı kanunun 5 inci maddesi “Marka tescilinde mutlak ret nedenleri”ni, 6 ıncı maddesi ise “Marka tescilinde nispi ret nedenleri”ni düzenlemektedir.İlgili kanun maddeleri gereğince davaya konu markalar ile davacının kullanımının ve mesnet markalarının; Taraf markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında “aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali” olup olmadığının, incelenmesi gereklidir.
Emtiaların Benzer Olup Olmadığı Yönünden Değerlendirme
Taraf markalarının benzer olmadığı tespiti yapıldıktan sonra, bu markaların aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler için kullanılıp kullanılmayacağının tespiti gereklidir. “...” kavramı son derece açıktır. “...” kavramında yer alan benzerliğin tespitinde ise piyasanın anlayışı ile halkın karıştırması ihtimali esas alınmalıdır. Aynı mallarda karıştırma tehlikesi yüksek olduğu gibi mallar arasında benzerlik oranı yükseldikçe karıştırma oranı da yükselecektir. ...’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, farklı sınıf ve/veya alt gruplarda yer alan mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının tespitinde, bahse konu mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri dikkate alınmak suretiyle; bu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, ikame imkânlarının bulunup bulunmadığı, birbirlerini tamamlayıcı niteliklerinin bulunup bulunmadığı, benzer markaları bu farklı sınıf ve alt gruplardaki mal veya hizmetler üzerinde gören tüketicilerin herhangi bir şekilde markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurup kurmayacağı hususları göz önünde tutulan kıstaslar arasındadır. Bilindiği üzere, “benzerin tayininde ne markaların uluslararası sınıflandırılması ne de onun ulusal hukuka yansıyan sınıfları esas alınacaktır. Nitekim, Markaların Tescili Amacıyla Mal ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına İlişkin ...’nın 2(1) maddesi ‘sınıflandırma, tescil edilen herhangi bir marka için temin edilen koruma sınırlarının değerlendirilmesi konusunda özellikle bağlayıcı olmayacaktır. Benzerin tespitinde, piyasanın anlayışı ile halkın karıştırılması ihtimalinin esas alınması gerekmektedir.” Benzer şekilde, sınıflar arasındaki benzerlik değerlendirmesi esnasında, mal ve hizmetlerin doğası, amaçlanan kullanım ve metodları; benzer alıcı çevrelerine hitap edip etmeyeceği; son kullanıcıları ve dağıtım kanalları gibi unsurların da göz önüne alınması gerekmektedir.
Dava konusu markaların kapsamında yer alan 18. Sınıf "Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler”, 25. sınıfın tamamı yani “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış içdış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” ve 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. ... giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” bakımından, davacının önceki tarihli ve tescilli markaları kapsamı ile aynı/aynı tür ya da benzer bulunmuştur.
6769 s. SMK’nın 6/1 Md. Kapsamında Benzerlik ve İltibas İhtimalinin Değerlendirilmesi
6769 sayılı SMK’nın Marka Tescilinde Nispi Ret Nedenlerini düzenleyen 6/1 maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş ve tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali var ise ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa, eski marka sahibinin itirazı üzerine yeni marka tescil olunamaz.
6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik değerlendirmesinin ilk koşulu markaların tescilli oldukları sınıfların birbirine benzerliğidir. Markaların tescilli oldukları veya tescili talep edilen mal ve hizmetlerin benzerliğine kanaat getirilmesi halinde, ikinci şart olan markaların benzerliğine geçilir. Eğer her iki koşul da gerçekleşmiş ise markalar arasında iltibas olduğuna karar verilecektir. Görüldüğü gibi, markayı oluşturan ibareler arasındaki iltibas değerlendirmesi tamamen emtialardan bağımsız olarak yapılabilecek bir değerlendirme değildir. Bir başka anlatımla markaların ilişkili görülmesi, işaretler arasında iltibas olduğunu söylemek için yeterli olmayabilir. Markaların tescilli oldukları sınıflar veya hizmetler farklılaştıkça markalar arasındaki benzerliklere rağmen iltibastan bahsedilmemesi mümkün olabilecektir. Tam tersi bir yorumlamada ise markaların kapsadığı mal ve benzerliği durumunda işaretler arasındaki yakınlaşmanın iltibasa sebebiyet verme ihtimali çok daha yüksek olacaktır. “Karıştırılma olasılığı, davanın tüm koşulları dikkate alınarak geniş çaplı olarak değerlendirilmelidir. Karıştırılma olasılığı ilişkili faktörler arasında bazı karşılıklı bağlılıklar olması ve özellikle markalar ve mal ve hizmetler arasında benzerlik olması anlamına gelir. Buna bağlı olarak, mal ve hizmetlerin düşük dereceli benzerliği, markaların yüksek benzerliği ile karşılanabilir; tersi de doğrudur. Ayrıca, önceki markanın daha yüksek ayırt ediciliği olması, karıştırılma riskini artırır. Yüksek ayırt edici karakteri olan markalar, ya kendi başlarına ya da piyasadaki itibarları nedeniyle, daha düşük ayırt edici karakteri olan markalardan daha geniş bir korumadan yararlanırlar.
Taraf markaları incelendiğinde, davalı markalarından ... başvuru nolu markanın, başlangıç harfleri büyük devam harfleri küçük kırmızı renkte stilize yazı karakteri ile yazılmış “...” ibarelerinden oluştuğu, bu ibarelerinin tamamının biri diğerine göre vurgulanmaksızın eşit şekilde ve yan yana yazıldığı, bu ibarelerin alt ve üst kısımlarında ... renkte birden çok ve eşit boyutlarda kısa çizginin yan yana gelmesi ile oluşturulmuş şekil unsurunun yer aldığı, başkaca ilave şekil unsuru içermediği görülmektedir. Markada yer alan “...” ibaresinin ... bir ibare olduğu ve ... “...” anlamına geldiği, “...” ibaresinin de ... bir ibare olduğu ve ... “görünüş, bakış, bakmak” anlamlarına geldiği, bir bütün olarak ise “... ...” olarak tercüme edilebileceği görülmektedir. Dava konusu ... başvuru nolu markanın ise şekil markası olduğu, markada yer alan görsel unsurun sol yana dönük, ellerinin her ikisi de belinde duran hakem görseline benzediği, bu hakem görselinin ise ... renkte yan yana gelmiş birden çok uzun çizginin ortasına konumlandırıldığı görülmektedir.
Davacının hükümsüzlük talebine mesnet gösterilen ve davalı markaları ile benzer mal ve sınıfları kapsayan markalarından biri olan ... markasının, tamamı büyük standart yazı karakteri ile ... renkte yazılmış “...” ibarelerinden oluştuğu, bu ibarelerinin tamamının biri diğerine göre vurgulanmaksızın eşit şekilde ve yan yana yazıldığı, ilave şekil unsuru içermediği görülmektedir. Davacının hükümsüzlük talebine mesnet gösterilen ve davalı markaları ile benzer mal ve sınıfları kapsayan ... markasının ise, başlangıç harfleri büyük devam harfleri küçük ... renkte stilize yazı karakteri ile yazılmış “...” ibarelerinden oluştuğu, bu ibarelerinin tamamının biri diğerine göre vurgulanmaksızın eşit şekilde ve yan yana yazıldığı, bu ibarelerin üst kısımlarında barkod görselini andıran, ... renkte birden çok ve eşit boyutlarda uzun çizginin yan yana gelmesi ile oluşturulmuş şekil unsurunun yer aldığı, alt kısmında ise “...” ibaresinin yer aldığı görülmektedir. Davacı markalarında yer alan “...” ibaresinin ... bir ibare olduğu ve ... “...” anlamına geldiği, “...” ibaresinin de ... bir ibare olduğu ve ... “dolap, malzeme dolabı, kilitli dolap” anlamlarına geldiği, bir bütün olarak ise “ayakkabı dolabı, küçük sandık” olarak tercüme edilebileceği görülmektedir.
Davalı markası “... ...” anlamına gelmekte, davacı markası ise “ayakkabı dolabı, küçük sandık” anlamlarına gelmektedir. Bu açıdan taraf markalarının ortak unsurları olan “...” ibaresinin özellikle 25. Sınıf emtialar bakımından kavramsal açıdan zayıf markalar olabileceği düşünülmektedir. ... sicil kayıtları incelendiğinde de bu durum gözlemlenebilmektedir. Bütün olarak da işaretlerin anlamsal olarak ayrıştığı kanaatine varılmıştır.
Davalı markası “...” şeklinde telaffuz edilirken davacı markaları da “...” şeklinde telaffuz edilecektir. Bu çerçevede her iki markanın yalnızca ilk hecesinin aynı olduğu ancak vurgunun markanın tümünde olduğu, dolayısıyla işitsel olarak ilk heceden kaynaklı düşük düzeyde benzerlik taşıdığı anlaşılmaktadır. Fakat bu benzerliğin bütünsel değerlendirme bakımından etkisinin olmayacağı, söz konusu markaların kulakta bıraktıkları algıların farklı olduğu, taraf markaları arasında bütünsel algıda aralarında işitsel olarak yeterli düzeyde farklılık bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında çekişme konusu “...” ve “...” markalarında ortak olarak yer alan “...” ibaresidir ve yukarıda da belirtildiği üzere bu ibare ... “...” anlamına gelmektedir. Ülkemizde vatandaşların ilk öğretimden başlayarak ... eğitim gördüğünü, turizm sektörünün ülke ekonomisinde tuttuğu yerin önemini ve İngilizcenin internet ve benzeri iletişim kanalıyla artık tüm dünyada bilinen bir dil haline geldiği dikkate alındığında; 18 ve 25. sınıfta yer alan ürünlerin ortalama tüketicisi yönünden “...” kelimesinin bu anlamının bilindiğinin kabul edilmesi gerekir.
... nezdinde 18. ve 25. Sınıf emtialar bakımından yapılan araştırmada “...” ibaresi ile başlayan/ “...” ibaresini içeren pek çok marka başvurusu/tescil kaydına rastlanmıştır. Dolayısıyla “...” anlamına gelen ve özellikle 18 ve 25. Sınıf emtialar bakımından “...” + ... şeklinde üretilen pek çok marka bulunduğu görülmektedir. Bu bağlamda, “...” ibaresinin özellikle ayrı yazımından kaynaklanan algısından ötürü, ortalama tüketici genelde bildikleri “...” kelimesini ayırarak daha az bildikleri “...” kelimesini markanın ana unsuru olarak algılayabilir. Bu açıdan da markaların farklılaştığı düşünülmektedir.
Dava konusu ... başvuru nolu markanın ise şekil markası olması ve davacı markaları ile benzerlik göstermediği kanaatine varılmıştır. Taraf markaları her ne kadar ortak olarak yan yana getirilmiş ... renkte birden çok uzun çizgi görselini ortak olarak içermekte ise de bu ortaklığın markaların benzer olarak değerlendirilmesi için yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu genel tespitler ve somut olay bazında yukarıda ifade edilen görsel, işitsel ve anlamsal unsurların her biri açısından yapılan değerlendirme neticesinde taraf markalarının bütünsel anlamda yarattıkları nihai algılarda görsel, anlamsal ve işitsel olarak birbirlerinden somut anlamda uzaklaştıkları, dava konusu markanın davacı yanın markalarından yeterli düzeyde farklılaşarak bağımsız ve yeni bir marka algısı yarattığı, her ne kadar taraf markalarının kapsamları aynı – aynı tür/benzer mal ve hizmetleri kapsamakta iseler de, markaların bütünsel algıları itibariyle, ilgili tüketici kitlesi nezdinde, aralarında karışıklığa neden olacak düzeyde benzerlik taşımadıkları, bu sebeplerle işaretler arasında ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı kanaatine varılmıştır.
Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref'i Yönünden Değerlendirme
Marka hakkına tecavüz sayılan haller 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. maddede düzenlenmektedir. Kanunun 29/1(a) bendinde 7. maddeye atıf yapılarak, “marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmanın” marka hakkına tecavüz sayılan fiillerden olduğu belirtilmekte, daha sonra marka hakkına tecavüz sayılan diğer haller sıralanmaktadır. Bu durumda, marka hakkına tecavüz sayılan fiiller incelenirken 7. maddeyle 29. maddenin birlikte dikkate alınması gerekir.
SMK’nın 29/1(a) maddesi marifetiyle 7/2(a) maddesinde, “Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması”, 7/2(b) maddesinde ise, “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması” marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sıralanmıştır.
SMK’nın 7/2(c) maddesine göre, “Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve ...’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması” 29/1(a) maddesi marifetiyle marka hakkına tecavüz sayılan fiillerdendir.
Somut olayda, davacı yanca dava dosyası kapsamında, hukuka aykırılık teşkil ettiği iddia edilen davalının kullanımlarına dair görseller ve ...E sayılı dosya kapsamında gerçekleştirilen delil tespitine dair rapora yer verildiği görülmektedir. Bu kullanımlarda ise davalı yanca "...", "...", "..." şeklinde kullanımlarının tespit edildiği görülmektedir. Bu kullanımları ise davalı yana ait ve hükümsüzlük talebine konu edilen ... ve ... sayılı markaları ile aynı olduğu görülmektedir.
Davacı vekili ise dava dilekçesinde marka tecavüzü iddialarına dayanak olarak da ... markalarını göstermiştir.
Yukarıda iltibas değerlendirmesinde belirtildiği üzere, söz konusu taraf markaları arasında benzerlik olmadığı ve ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı kanaatine varıldığından, davalı fiili kullanımlarının ... ve ... nolu marka görsellilerini içerdiğinden, marka hakkına tecavüz sayılan hallerin somut olayda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde... aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK'nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ...Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2023

Katip ...
¸

Hakim ...
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

UYAP Entegrasyonu