WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ANKARA 1. FIKRI VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/365 Esas - 2022/335
T.C.
ANKARA
1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/365
KARAR NO : 2022/335

DAVA : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan marka ile ilgili kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin ... esas unsurlu 153215, 2003/14119, 2001/19732, 2001/14249, 99/010420, 2015/36625, 2013/64398, 2013/64396 sayılı markalarının bulunduğunu, dava konusu 2019/132125 sayıl markanın da “... ...” esas unsurlu olduğunu, müvekkili başvurusundan 06. Sınıfta yer alan “Metalden hırdavatçı (nalburiye) eşyası: vidalar, çiviler, cıvatalar, somunlar, pimler, pullar, dağcılar için metal pitonlar, zincirler, metal mobilya bağlantıları ve tekerlekleri, sanayide kullanılan metal tekerlekler, kapı ve pencere kolları, metal menteşeler, ispanyoletler, metal kilitler, kilit anahtarları, metalden anahtar taşıma halkaları, metalden makaralar. Taşıtlar için metalden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı)”emtialarının, davalı yanın itirazı neticesinde çıkartıldığını, verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin seri marka yaratmaya çalıştığını, müvekkilinin reddine karar verilen emtialardan “Metalden hırdavatçı (nalburiye) eşyası: vidalar, çiviler, cıvatalar, somunlar, pimler, pullar, dağcılar için metal pitonlar, zincirler, metal mobilya bağlantıları ve tekerlekleri, sanayide kullanılan metal tekerlekler” emtiaları bakımından müktesep hak sahibi olduğunu, işlem dosyasında kullanım ispatı talebinde bulunduklarını, itiraz sahibinin sadece “metal kilitler, menteşeler” mallarında kullanımını ispatladığını, YİDK kararında kullanımı ispatlanan emtialar bakımından değil daha geniş bir yorumda bulunularak benzerlik değerlendirmesi yapıldığını, müvekkili markaları ile davalı markasının farklı olduğunu, markaların karıştırılmayacaklarını iddia ederek “Metalden hırdavatçı (nalburiye) eşyası: vidalar, çiviler, cıvatalar, somunlar, pimler, pullar, dağcılar için metal pitonlar, zincirler, metal mobilya bağlantıları ve tekerlekleri, sanayide kullanılan metal tekerlekler”emtiaları bakımından 2021-M-7512 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesiyle, verilen Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesiyle; YİDK kararında, 2012 15428 ve 2013 104497 tescil sayılı ... markalarının “metal kilitler, menteşeler” mallarında kullanımının ispatlandığı, ... ... markasının ve kapsamındaki mal / hizmetin benzer olduğu ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, 2018 10015 tescil sayılı ... markası ile de ... ... markasının ve kapsamındaki mal / hizmetin benzer olduğu ve karıştırılma ihtimali bulunduğu tespitinin yapıldığını, dolayısıyla 2018 10015 sayılı marka açısından zaten kullanım ispatı talebinin dikkate alınmadığını, davacı yanın önceki tarihli “...” esas unsurlu markalarının, dava konusu başvuru açısından müktesep hak sağlamayacağını, tescili talep edilen işaret ile önceki markaları oluşturan işaretlerin aynı olmadığını, kaldı ki ret konusu mallar açısından da davacı yanın önceki markalarının kapsamının aynı olmadığını, davacı şirket yetkilisinin müvekkili şirket yetkilisi ile abi – kardeş olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, bu nedenle zaten müktesep hak karinesinden yararlanamayacak olduğunu, davacının kullanımın ispatlandığı emtiaların geniş yorumlandığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığını, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin açıkça bulunduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı başvurusuna dava dilekçesinde belirtilen mal ve hizmetler yönünden davalı tarafından yapılan itirazın kabulü ilgili verilen YİDK kararının yerinde olup olmadığı iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dava, cevap, cevaba cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tescil ve başvuru dosyaları ile Alâkalı ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, taraflar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip taraf vekillerine tahkikat ve yargılamının geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
Türk Patent'den celbedilen işlem dosyasının tetkikinden; dava konusu "... ..." ibaresinin 06 ve 20.sınıf emtialar tescili amacıyla 25.12.2019 tarih ve 2019/132125 sayısı ile marka başvurusuna konu edildiği, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 12.03.2020 tarih ve 344 sayılı bültende ilan olunduğu, anılan ilana karşı davalı yanca itiraz edildiği, davacı yanın davalı yanın dayanak gösterdiği bir kısım markalar açısından kullanım ispatı talebinde bulunduğu, Markalar Dairesi tarafından yapılan incelemeler sonucunda 26.01.2021 tarihli karar ile 2012/15428, 2013/104497, 102275 sayılı davalı markalarının “metal kilitler, menteşeler” emtiaları bakımından kullandığının tespit edildiğini, bununla birlikte dava konusu marka başvurusu ile davalı yanın kullanım ispatı talebine konu olmayan 2018/10015 sayılı markası açısından da taraf markalarının benzer görüldükleri ve nihai anlamda başvuru kapsamından “Metalden hırdavatçı (nalburiye) eşyası: vidalar, çiviler, cıvatalar, somunlar, pimler, pullar, dağcılar için metal pitonlar, zincirler, metal mobilya bağlantıları ve tekerlekleri, sanayide kullanılan metal tekerlekler, kapı ve pencere kolları, metal menteşeler, ispanyoletler, metal kilitler, kilit anahtarları, metalden anahtar taşıma halkaları, metalden makaralar. Taşıtlar için metalden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı)” emtialarının çıkartıldığı; söz konusu karara karşı başvuru sahibi davacı yanca yapılan itiraz sonucunda davacı itirazlarını inceleyen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 28.09.2021 tarih ve 2021-M-7512 sayılı kararı neticesinde özetle; “2019/132125 başvuru numaralı "... ..." ibareli başvurunun 2012 15428, 2013 104497, 2018 10015, 102275 sayılı "...", "...", "...", "..." ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK'nın 6(1) maddesi uyarınca kısmen reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir. (...) Başvuru sahibi yayına itiraza cevaben sunduğu karşı görüş dilekçesinde, 6769 s. SMK'nın 19(2) maddesi hükmü kapsamında, itiraza gerekçe olarak gösterilen 2012 15428, 2013 104497, 102275 sayılı "...", "...", "..." ibareli markaların, tescil kapsamında bulunan tüm mal/hizmetler bakımından kullanımının ispatlanmasını talep etmiştir. (...) Markalar Dairesi Başkanlığınca yapılan incelemede, 2012 15428, 2013 104497, 2018 10015, 102275 sayılı "...", "...", "...", "..." ibareli markaların "metal kilitler, menteşeler"mallarında kullanımının ispatlandığı tespit edildiği görülmüştür. Kurul da, MDB kararında kullanım ispatıyla ilgili olarak yapılan tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görüşünde olup itiraz konusu MDB kararını bu yönüyle yerinde bulmaktadır. Dolayısıyla karıştırılma ihtimaline ilişkin değerlendirme sözkonusu markalar açısından "metal kilitler, menteşeler" bakımından yapılmış, itiraz gerekçesi markaların kapsamındaki diğer mal/hizmetler bakımından kullanım ispatlanmadığından söz konusu mal/hizmetler karıştırılma ihtimali incelemesinde dikkate alınmamıştır. Kısmi red gerekçesini oluşturan 2018 10015 sayılı markanın ise tescil tarihi itibariyle kullanım isaptına konu olamayacağı tespit edildiğinden sözkonusu markanın kapsamında yer alan tüm emtialar için 6/1 değerlendirmesi yapılmıştır. Kurul; "..." asli/bağımsız ayırt edici unsuruna sahip işbu başvuru ile bağımsız/asli unsuru "..." ibareli 2012 15428, 2013 104497, 2018 10015, 102275 sayılı "...", "...", "...", "..." ibareli kısmi ret gerekçesi markaların benzer markalar olduğu görüşündedir. Buna ilaveten, başvuru ile "metal kilitler, menteşeler bakımından kullanımı ispatlanmış kısmi ret gerekçesi 2012 15428, 2013 104497, 102275 sayılı markalar ile, kullanım ispatına konu olmayan ve tescil kapsamındaki tüm emtialar için 6/1 incelemesine tabi olan 2018 10015 sayılı markanın emtialarının başvuruda kısmi ret kararı gereğince reddedilen "6. sınıf:Metalden hırdavatçı (nalburiye) eşyası: vidalar, çiviler, cıvatalar, somunlar, pimler, pullar, dağcılar için metal pitonlar, zincirler, metal mobilya bağlantıları ve tekerlekleri, sanayide kullanılan metal tekerlekler, kapı ve pencere kolları, metal menteşeler, ispanyoletler, metal kilitler, kilit anahtarları, metalden anahtar taşıma halkaları, metalden makaralar.Taşıtlar için metalden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı)." malları ile aynı / benzer ve ilişkili nitelikte mallar oldukları tespit edilmiştir. Bu çerçevede, başvuru ile kısmi ret gerekçesi markalar arasında, 6. madde kapsamında verilen kısmi ret kararı gereğince reddedilen mallar bakımından karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği kanaatine varılmış ve aynı tespit doğrultusunda Markalar Dairesi Başkanlığı'nca verilen kısmi ret kararı yerinde görülmüştür. Başvuru sahibinin daha önceki markaları müktesep hak olarak değerlendirilecek nitelikte bulunmamış, başvuru sahibinin önceki kullanımlarının bulunduğu iddialarının da 6/1 değerlendirmesini ortadan kaldıracak mahiyette olmadığından yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle başvuru sahibinin itirazının tüm gerekçeler bakımından reddi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeler ile davacı itirazlarının nihai olarak reddolunduğu, eldeki davanın iki aylık yasal süre içerisinde 26/10/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmış, işin esasına girilmiştir.
Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda özetle:dava konusu 2019/132125 sayılı başvuru kapsamında reddine karar verilen ve davaya konu olan 06. Sınıf emtialar açısından taraf markalarının aynı, aynı tür ya da benzer emtiaları kapsadıkları yorumunda bulunulabileceği, bununla birlikte taraf markalarını oluşturan işaretlerde ortak unsur “...” ibaresinin ayırt edici gücünün yüksekliğinden kaynaklı oluşan bu benzerlik hali ve birebir kullanımın, bir an için emtialar açısından daha düşük düzeyli bir benzerlik halinin kabulü halinde dahi, işaretlerin ilgili tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalini doğurabilecek düzeyde olduğu, taraf markalarının tanınmış olduğu yönünde bir kanaate varılamadığı gibi uyuşmazlık konusu YİDK kararının gerekçesinin de bu kapsamda olmadığı, davacı yanın, müktesep hak iddiasına dayanak markalarından, dava konusu markaya en yakın olarak değerlendirilmesi mümkün markaların 99/010420, 2004/28478, 153215 ve 2001/14249 sayılı markalar olduğu, dava konusu markanın, anılan markalardaki “...” ibaresinin kullanımını aynı şekilde içerdiği, dolayısıyla asli unsurunu muhafaza ettiği, bahsi önceki markaların tescil tarihleri itibariyle çekişme konusu olmaktan çıktığı, davaya konu reddedilen emtiaların anılan markalar kapsamında da yer aldığı yönünde bir kanaate varılmış olmakla birlikte işlem dosyasında yer alan delillerden, taraf markalarının, kullanım ile de çekişme konusu olmaktan çıktığı yönünde bir kanaate varılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle müktesep hakka ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu, bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun her iki tarafın iddia ve savunmasının kapsamı, taraf delilleri, marka kapsamları dikkate alınarak düzelendiği, hüküm kurmaya yeterli incelemenin yapıldığı, raporun usul ve yasaya aykırı yönünün bulunmadığı, hukuki değerlendirme nihai olarak mahkememizce yapılacağından yeniden rapor alınmasını gerektirir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Tescilli bir markanın ait olduğu mal ve hizmetler bakımından sağladığı korumanın kapsamı ve sınırları 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile düzenlenmiştir.
“Marka tescilinde nispi ret nedenleri ” başlığı altında düzenlenen 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesi ise;
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir." şeklindedir.
Bu düzenleme uyarınca getirilen yaptırımın iki koşulun bir arada bulunması hâlinde uygulanacağı görülmekte olup, bunlardan birincisi tescil başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı ya da benzer olması, ikincisi ise; her iki markanın da kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olmasıdır. Ancak burada 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasının hatırlatılması da gereklidir. Zira tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği durumlarda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu ret edilebilecektir. Tanınmış marka kavramı yerleşik Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6. maddesinin 1. fıkrasında geçen "halk tarafından karıştırılma ihtimali" konusunda ölçünün; bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halk olduğunun göz önünde tutulması gerekmektedir. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurma, ilişkilendirme ihtimalidir. Buradaki “ihtimal” kelimesi özenle ve özellikle kullanılmış bir kelime olup, şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım ve bir seri içinde bulunma izlenimi bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Hatta markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmelidir (Tekinalp, Ünal; Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 443).
Bir başka anlatımla, "iltibas tehlikesi" görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Yine halkın, karşılaştırılan işaretler arasında herhangi bir şekilde “bağlantı” kurabilmesi de benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterli olmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;
Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davacı Markası Örnek Davalı Markaları

... ... ...+şekil
(06. sınıf) ...
(06, 07, 09, 11, 12, 14, 17, 21, 22, 27, 28, 35, 42, 45. sınıf)

Müktesep Hakka İlişkin Davacı Markaları

Tarafların emtia gruplarına bakıldığında; davalı yanın ret gerekçesi markalarının kullanımı ispatlanan emtiaları “metal kilitler, menteşeler” emtiaları ile sınırlı olduğu gibi 2018/10015 sayılı davalı markası kapsamında da dava konusu emtialar ile aynı ya da benzer emtiaların yer aldığı en yakın emtiaları içerir 06. Sınıfta da yine kilit ürünleri, çekmece kulpları ve taşıtlar için dekorasyon amaçlı profil çıtaların yer aldığı; dava konusu marka kapsamında reddine karar verilen ve davaya konu edilen malların ise spesifik olarak “metaldan hırdavatçı eşyaları”, “metal mobilya bağlantıları ve tekerleri ile sanayide kullanılan metal tekerler” şeklinde olduğu; dava konusu 2019/132125 sayılı başvuru kapsamında reddine karar verilen ve davaya konu olan 06. Sınıf emtialar açısından taraf markalarının aynı, aynı tür ya da benzer emtiaları kapsadıkları görülmektedir. Şu hâlde, SMK 6/1 maddesi yönünden tescil engellerinde aranan şartlardan biri belirtili emtialar yönünden gerçekleşmiştir.
Davacının markasının incelenmesinde; ... ... şeklindeki başvurunun “...” ve “...” hakim unsurlarından oluştuğu, davacı taraf iddialarından anlaşıldığı üzere “...” ibaresinin davacının önceden beri tescilli markası olduğu, anılan ibarenin ayırt edici gücü yüksek bir kelime olduğu, keza yine markadaki ''...'' ibaresinin de bütün içerisinde hakimiyeti yüksek ve ayırt ediciliği bulunan bir ibare olduğu, ''...'' kelimesinin altında yer alan ''... equipment'' söz öbeğinin ise ''mobilya parçaları/malzemeleri'' anlamına gelen bir yardımcı unsur olduğu anlaşılmaktadır.
Davalının markalarının incelenmesinde; davacı markalarının doğrudan ''...'' kelimesinden oluştuğu, anılan ibarenin alternatif görsel kullanımları yer almakta ise de hiçbir kullanımda ''...'' ibaresinin önüne geçen bir sözcüğün ya da şeklin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Taraf markalarının her ikisinde de ayırt edici gücü yüksek, özgün, dilimizde bilinen bir anlamı bulunmayan “...” kelimesinin ortak olarak ve markalardaki münhasır esas unsur ya da esas unsurlardan biri şeklinde kullanıldığı kabul edilmiştir.
Markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu hususu da gözönünde bulundurularak yapılan incelemede, davalı adına tescilli "..." esas ibareli markalar ile davacının "... ..." ibareli markası arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı veya dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürünler için ayırdığı satın alım ve yararlanım süresi içinde, davacının "... ..." markasını gördüğünde bunun davalının mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayabileceği, tescilli markaların bir uzantısı, yeni bir versiyonu, yeni bir serisi olarak algılanmasının ihtimal dahilinde olduğu; davacı yanın 2013/64398 sayılı ... SHOP DESIGN markasının 15.05.2015, 2013/64396 sayılı ... ... FİTTİNGS markasının 25.05.2015 tarihlerinde tescil edilmiş olduğu görüldüğünden anılan iki marka ile birlikte 2015/36625 sayılı ... ... COK AMAÇLI SAKLAMA VE ATIK KABI markası ve 2017/86926 sayılı ... ... BAZA AYAKLARI/PLİNTH FEET
markaların da, dava konusu markanın başvuru tarihi itibariyle tescilleri üzerinden 5 yıl henüz geçmediğinden müktesep hak açısından dikkate alınamayacağı; davacı yanın 2007/12857 sayılı ... MESANSHOPDESİNG +ŞEKİL markasının ise dava konusu markadan tamamen farklı bir görsel algıya haiz olması nedeniyle müktesep hak karinesine esas teşkil etmeyeceği; davacı markalarından 2006/34332 sayılı ... FURNITURE EQUIPMENT markanın ise kapsamında uyuşmazlık konusu emtialar yer almadığından müktesep hak karinesine esas teşkil etmeyeceği; her ne kadar davacı yanın 99/010420 kod numaralı (... YÜKSEK SESLE SÖYLE ''MADE İN TÜRKİYE''+ ŞEKİL), 2004/28478 kod numaralı (... SHOP DESIGN), 153215 kod numaralı (... PLASTİK SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ.) ve 2001/14249 kod numaralı (... FURNITURE EQUIPMENT
) markalarının tamamının ''...'' esas unsurunu, dava konusu markadaki kullanım ile birebir aynı şekilde (logo ve bütünsel mizanpaj) taşıdığı, bu markaların tescilleri üzerinden beş yıldan fazla süre geçtiği ve markaların tescilleri kapsamındaki emtiaların aynı/aynı türdeki hırdavat ürünlerine yönelik metal malzemeleri kapsadığı tespiti ile birlikte müktesep hak için aranılan bir diğer kriter olan sonraki başvuru için, önceki dayanak markaların kullanım ile de taraflar arasında çekişme konusu olmaktan çıktığı yönünde bir kanaate işlem dosyasına sunulmuş sınırlı sayıda delilden varılması mümkün olmadığı da dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre hesaplanan 80,70-TL karar harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 15.000,00-TL maktu ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen yatırana iadesine (HMK m.333),
Dair, verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

¸ ¸

UYAP Entegrasyonu